2015-11-21

Haberlerdeki hikaye değiller / 彼らは、ニュースの中の話ではない。

    Sabah 9:30’ta feribot Bodrum Kalesi’nden kalktı, yaklaşık 1 saat sonra Kos’a vardı. Vapurdan indikten sonra pasaport kontrolünü beklerken etrafa bakıyordum: Tellerin üzerinde giysiler vardı fakat o zaman bir şey düşünmedim. Sonra Neratzia Kalesi’nin yanından geçip eski şehrin meydanına gidiyordum da nedense hiçbir Yunan’ı görmüyorum, onların yerine Arapları görüyorum, tellerin üzerine giysiler asanları gördüm ve jeton düştü: Evet bunlar Suriyeli mülteciler! Dün gece mi Kos’a vardılar, ıslanmış giysileri tellerin üzerine asıp kurutuyorlardı. Kalenin yanında da emniyet binası var: herhalde orada mülteci olarak başvuru yapıyor olmalılar ki bayağı sıra vardı - Daha önce bir haberde okudum: Mülteci olarak başvuru yapınca kısa bir süre Yunanistan’da kalma hakkını kazanıyorlar, mesela üç gün. Ve bu üç gün içerisinde Yunanistan’ı geçip başka ülkeye gidiyorlar. Bu sıra bekleyenler arasından geçip (2-3 yaşındaki çocuklar da gördüm) meydana gitmeye çalışıyorum da meydana yakın bir kafe ise neredeyse Araplar, yani Suriyeli mülteciler ile dolu, menüde de Arapça yazıyordu. Demek ki bayağı geliyorlar buraya.
 朝9時半にフェリーはボドルム城から出発、約1時間後にコス島に到着しました。フェリーから降りたあと入国審査を待っているときに周りを見回していると、金網の上に衣服が掛かっていました。でも、その時は何も考えませんでした。それからネラツィア城のそばを通って旧市街の広場に向かいましたが、何故だかまったくギリシャ人を見かけません。その代わりにアラビア人を見かけました。金網の上に衣服を干す人たちを見て分かりました:そう、この人たちはシリア難民なのです! 昨夜コス島に到着されたのか、濡れた衣服を金網に掛けて乾かしているのです。城のとなりには警察署があり、そこで難民申請をしているのでしょう、かなりの列ができていました。以前にニュースで読んだことがあります:難民として申請すると短期間ギリシャに滞在する権利を獲得できる、たとえば3日間。そしてのその3日のあいだにギリシャを抜け、別の国に行くのです。申請を待つ列のなかを抜け(そこで2~3歳の子どもたちも見かけました)広場に行こうとしていたのですが、広場近くのあるカフェはほとんどアラビア人、つまりシリア難民でいっぱい。メニューもアラビア語で書いてありました。かなりのシリア難民が来ているということです。

    Evet, haberlerde okuyorum, duyuyorum, hatta Japon haberlerinde de Suriyeli mültecilerin Ege Denizi’ni geçip Yunanistan’a varmaya çalıştıklarını biliyorum ama sadece haber olarak biliyordum. Bu sefer o gerçeği görmüş oldum. Evet bunların hepsi gerçek. Uzak bir yerde yaşananlar değil, bize yakın bir yerde, gönlümüze yakın bir yerde olanlar… Arapları gördüm dedim fakat ben onları gördüğümde Türkleri de gördüm, Japonları da gördüm. Demek istediğim onlar biz olabilirdik, ben olabilirdim. 
 そう、ニュースで読んだり、聞いたりしたし、さらには日本のニュースでもシリア難民がエーゲ海を渡ってギリシャに渡ろうとしていることは知っていました。でも、それはただのニュースとして知っていたのです。今回は、その現実を実際に見てしまった。そう、これらはすべて現実。遠くのどこかで起こっていることではなく、わたしたちに近いところで、わたしたちの心に近いところで起こっている……アラビア人を見たと書きましたが、わたしは彼らを見たときにトルコ人を、日本人を見ていました。わたしが言いたいのは、彼らはわたしたちでもあり得た、わたし自身でもあり得たということです。

    Eski şehir içinde çok dolaştım, kalenin karşı tarafa gittim, Marina Kos tarafına da gittim ancak hiçbir yerde Suriyelileri görmedim. Onlar sadece emniyete yakın yerlerde takılıyorlardı. Başka nerede gördüm: sadece feribot biletini satan yerde sıralandıklarını gördüm - sanırım mülteci olarak kayıt olduktan sonra hemen bilet alıp gidiyorlar.
 旧市街でかなり歩き回ったし、城の対岸の方にも、コス・マリーナの方にも行きましたが、どこにもシリア人たちを見かけませんでした。彼らはただ警察署の近辺でたむろしていました。それ以外のどこで見かけたか:フェリーのチケット売り場で並んでいるところを見かけました。おそらく難民として登録を済ませた後すぐにチケットを買って旅立つのでしょう。

    Marinaya yürürken ise sahilde bozulmuş şişme botunu, bırakılmış can yeleklerini gördüm. Bu bota binenler, o can yeleğini giyenler, inşallah sağ sağlim varmıştır Kos’a. Bu sahilden karşıdaki Akyarlar, oldukça yakın görünüyor. Evet sağlam feribota binersek zaten yakındır, 30 dakika derken etrafa bakıp fotoğraf çekerek, selfi çekerek geçer fakat gece, karanlık içinde, küçücük şişme bota binen mülteciler için 5 mil / yaklaşık 10 kilometre mesafesi bile inanılmaz uzundur, uzaktır. Hem de o şişme botunun altında ölüm olabiliyor. Bir şiddetli rüzgâr, bir büyük dalga, onlar için korkunç saldır bir şey olmalı. Hem artık sezon da bitti, Kos’taki ışıkları da yazın gibi değildir. O gün benim gördüğüm insanlar, zayıf ışıklara doğru ilerlerken ne kadar çaresiz hissetmişlerdir bilemiyorum.
 マリーナへ向かって歩いているとき、浜辺では空気の抜けたゴムボートを、脱ぎ捨てられた救命胴衣を見かけました。このボートに乗った人たち、あの救命胴衣を付けた人たちが無事コス島にたどり着けたことを願わずにはいられません。この浜辺から対岸にあるアクヤルラル(トルコ・ボドルムの街区)はとても近く見えます。そう、頑丈なフェリーに乗れば実際に近い。30分と言ってるあいだに景色を見たり、写真を撮ったり、自撮りしたりしている間に着いてしまうでしょう。けれど夜、暗闇のなかを小さなゴムボートに乗っている難民たちにとって5海里、約10キロの距離さえ信じられないくらいに長く、遠いことでしょう。おまけにあのゴムボートの下には死さえあり得るのです。ちょっとした強風、ひとつの大きな波は、彼らにとって恐怖の襲撃に違いありません。そのうえもはや観光シーズンも終わり、コス島内の電灯も夏のように煌々とは照っていないでしょう。あの日、わたしが見た人たちがぽつぽつと灯る明かりに向かって進んでいくときどれほど心細く感じたか、わたしには想像もつきません。

    Amerika’da Obama’nın Demokrat Partisi Suriyeli mülteciler daha çok kabul edelim derken (yine de sadece 10 bin kişi) Cumhuriyetçi Partisi Suriyeli mültecileri kabul etmeyeceklerini belirtti, hem de Paris’teki terör olay ile ilişkilendirerek! (Hatırlamakta fayda var o terörist içinde Suriyeli yoktur, Fransız ve Belçikalı vardı.) Avrupa ülkeler de artık kapıyı kapatmaya başladı. Türkiye içinde ise 2 milyona yakın Suriyeli mülteciler kalmakta. (Bu rakam, kayıtlı olan mültecilerin sayısıdır.) Ama Japonya? Maalesef insanlıktan en uzak davrananlardandır ki şu ana kadar 60 kişinin mülteci başvurusunu yaptığı halde sadece ve sadece 3 kişi kabul edilmiş. 
 アメリカではオバマ大統領の民主党がシリア難民をよりたくさん受け入れましょうと言っていますが(それでも1万人)、共和党はシリア難民受け入れ拒否を明らかにしました。しかもパリで起きたテロ事件に関連させて!(思い返してください、あのテロリストたちのなかにシリア人はいませんでした。フランス人とベルギー人がいたのです。)ヨーロッパの国々ももはや国境を閉じ始めています。トルコ国内には2百万近いシリア難民が滞在中です(この数字は登録されている難民の数)。でも日本は? 残念ながら人道からもっとも離れたところにいる国のひとつで、これまでに60人の難民申請があったにも関わらず、わずか3人が受け入れられました。

    Suriyeli mülteciler, dilenci değiller. Geleceği olanlar o geleceği yaşamak için ülkeden kaçmışlar veya ailesi tarafından gönderilmişler. Ben de kendi gözümle gördüm, Kos’a varanlar hepsi genç insanlar. Gördüğüm kadarıyla yaşlılar yoktu. Gençler, genç karıkocalar ve çocuklar, bebekler… Kimse kendi ülkesini terk etmek istememiştir ama yaşamak için kaçmak zorunda kalmışlardır. Keşke böyle olmasaydı ama şu an Suriye yaşanabilecek yer değil. Amerika koalisyon adına bomba atıyor, Rusya bomba atıyor, Esad’ın Suriye Silah Kuvvetleri Suriyeli halk öldürüyor, bu durumda ne yapısınlar? Kaçmak, yaşamaya çalışmak demektir onlar için. (Aşağıdaki fotoğraf: Kos'ta gördüğüm bir duvar yazısı)
 シリア難民は物乞いではありません。未来のある人たちが、その未来を生きようとして祖国から逃げ出してきた、あるいは家族によって送り出されてきたのです。わたしも自分の目で見ました。コス島にたどり着いた人たちはみんな若者でした。わたしが見た限り年老いた人はいませんでした。若者たち、若い夫婦、子どもたち、赤ちゃん……。誰も自分の国を捨てたいなどと思いません。けれど生きるために逃げなくてはならなかったのです。こんなふうにならなければ良かった。でも、いまシリアは暮らしてゆける場所ではありません。アメリカは有志連合の名のもとに空爆しています。ロシアも空爆しています。アサド軍は国民を殺しています。この状況で彼らはどうすべきですか? 逃げることは生きようとすることなのです、彼らにとって。(写真はコス島で見かけた落書き)

    Japonlar için not: Bomba atmayı desteklemektense Suriyeliler için bağış yapmak daha iyidir: http://www.jawfp.org/lp/helpsyria/
 日本人のためのメモ:空爆を支持するくらいならシリア人のために寄付する方がよっぽどマシです:http://www.jawfp.org/lp/helpsyria/

    Şimdi Atatürk’ün sözü daha da ağır geliyor: Yurtta sulh, cihanda sulh. Japon Anayasası'nın 9.uncu maddesi de.

 いま、アタチュルクの言葉が重みを増します:祖国に平和を、世界に平和を。日本国憲法第9条も。