2013-10-12

İki kez olan şey, üçüncü kez de olur mu? / 二度あることは三度あるのか?

    Bugüne kadar iki kez Türkiye'de internetten alışveriş yaptım.
Bugün o ikinci alışverişte aldığım ürün elime geçti ama paket açınca anladım ki yanlış ürün koymuşlar…
 これまでに2回、トルコでネット通販を利用しました。
きょうはその2回目の通販で買ったモノが届いたのですが、袋を空けてみるとなんと間違った商品が入っていました。

    İlk yaptığım internet alışverişinde aynı üründen iki tane almak istiyordum ama kaç kere denesem de iki tane sipariş edemedim ve telefon ile bayağı uğraştım, olmadı, başka siteye ''iki'' tane sipariş ettim (kredi kart ile ödeme de tamamladım). Sonra e-posta geliyor ''1-5 iş günü içerisinde sipariş ettiğiniz ürünün tedariği sağlanarak kargoya teslim edilecektir'' diye yazıyor. Ama iki gün sonra tekrar e-posta geliyor ve sadece ''bir'' tane kargoya gönderildiğini yazıyor. Ya arkadaş, stokta sadece bir tane bulunurken neden iki tane sipariş alıyorsun ki!!! Burada bayağı tartışma oldu ve sonunda ''daha sonra gönderilecek ürün''ün siparişini iptal ettim, parasını da geri aldım.
 初めのネット通販では同じモノを二つ買いたかったのですが、何度やっても2点の注文ができず、電話をしてかなり頑張ってみましたがダメ。別のサイトで2点注文しました(クレジットカードで支払いも完了)。その後、Eメールが来て「ご注文いただいた商品は1〜5営業日中に確保して運送手配されます」と書かれていました。ところが2日後に再びEメールが来て1点のみ運送手配されたと書かれています。なんでまたストックにひとつしかないのに2点の注文を受けちゃうの!! この時点でかなり議論になり、その後『後で送付される商品』の注文をキャンセルし、返金してもらいました。

    Türkiye'de aşağıdakine benzeyen atasözün olup olmadığını bilmiyorum. (varsa bana öğretin!)
Biz de şöyle denir; ''Nido aru koto va san do aru / İki kez olan şey, üçüncü kez de olur''. Tam tersine ''Sandome no şoğjiki / Üçüncü deneme başarılı olur''. de denir.
Hangisine inanayım, tekrar internetten alışveriş denesem mi denemesem mi?
 トルコで下記のようなことわざがあるのかどうか知りません(あれば、教えてほしい)。
わたしたちでは、こう言われます:『二度あることは三度ある』。その反対に『三度目の正直』とも言われます。
どっちを信じればいいのか。またネット通販を試してみようかしら、それともやめておこうかしら。


    ek yazı
Şöyle birşey buldum; ''İslam dininde, üç sayısının kutsallığına inanılır. Ekmek ve Kur'an-ı Kerim'i üç kez öperiz; "Allah'ın hakkı üçtür" deriz. Hayatımızda iyi şeyler olacaksa, hep üç adımda gerçekleşeceğine inanırız.''
Demek ki ''Sandome no şoğjiki''ye benzeyen söz varmış Türkiye'de de... O zaman bir daha deneyeyim hadi bakalım :)
 追記
こんなものを見つけました。「イスラム教では、3という数字は聖なるものだと信じられています。わたしたちはパンとコーランに3度口づけします。『神は三度目にやってくる(三度目に成功する)』と言います。日々の暮らしにおいて良いことがあるなら、いつも3度に実現すると信じます。」
つまり「三度目の正直」に似た言葉はあるってことですね、トルコにも。それじゃあ、もう一度トライしてみますか(笑。

2013-10-08

O uzun yaz günlerinden... / あの長い夏の日々から

    Geçen hafta İzmir'de siddetli yağmur yağdı. Ondan sonra aniden hava değişti, sanki kış gelmiş gibi. Önceki gün tişört ile dolaşıyorduk, bir gün sonra kazak giyiyoruz, boynumuzda atkı, üzerimize mont… aniden 10 derece düşünce vucüdümüz şaşırıyor. İzmir'deki uzun yaz günleri aniden uzaklaşıyor.
 先週、イズミルでは豪雨がありました。その後、突然に気温が下がり、まるで冬が来たかようです。前の日はTシャツで歩き回っていたのに、その1日後にはセーターを着て、首にはマフラー、さらにはコート。突如として10℃も下がると身体がビックリします。イズミルの長~い夏の日々がにわかに遠ざかりました。

    O uzun yaz günlerinden aklımda kalan arkadaşımın bir sözü var; ''Biz, Türkler bile anlamını bilmeden kullanıyoruz.'' Arkadaşım bana dedi ki bazı kelimeler, deyimler ya da atasözler biz de tam anlamını bilmiyoruz ama kullanıyoruz (ki senin hatalı kullanman çok doğal, hata yapmaktan korkmana gerek yok).
 そんな長い夏の日々で心に残っている友だちのひと言:「ボクたちトルコ人だって、意味を知らずに使ってるよ。」 友だちが言うには、いくつかの言葉や慣用句、ことわざは、ボクたちだって完全に意味を知ってるわけじゃないけど使ってる(だから、キミが間違うのは当然のこと。間違うことを恐れちゃダメだよ)。

    Bundan bir iki ay önce de şöyle bişey vardı. Bir arkadaşlarımın evinde bebekler için yapılan kitaplara bakarken buzağı kelimesi ile karşılaştım. Daha önce bu kelimeyi hiç kullanmadım hatta duymadım - duymuş olabilirim ama bilmediğim için kaçırmışımdır. Hemen arkadaşlarıma sorunca anlattılar, hem de ''Öküz altında buzağı aramak'' deyimi ile beraber. Ama şöyle dedi; bu deyimin anlamı ''Olmayacak bahaneler uydurmak'' diyebilirim ama tam emin değilim… diğer arkadaşım ise başka bişey anlatmıştı. Sonra kendim araştırıp bu deyimin anlamı, ''Olmayacak bahaneler uydurarak birine suç yüklemeye çalışmak'' olduğunu anladım.
 これより1-2ヶ月前、こんなこともありました。友だちの家で赤ちゃんが読む本を見ているとき、Buzağı / ブザーウ という言葉を見つけました。以前にこの言葉を使ったことは一度もないし、それどころか聞いたこともありません(聞いたことはあるかもしれないけれど、知らないから耳に入って来なかったのでしょう)。すぐに友だちに聞くと説明してくれました。しかも『Öküz altında buzağı aramak / 雄牛の元で子牛を探すこと』という慣用句とともに。けれど、友だちはこう言ったのです。「この慣用句の意味は、“あり得ない言い訳をでっち上げる”って言えるけど、確信はない。。。」と。別の友だちも、また違った意味を説明してくれました。後で自分で調べると、この慣用句の意味は「あり得ない言い訳をでっちあげて他人に罪を負わせる」ことだと分かりました。

    Burada demek istediğim ''Türkler bile Türkçe bilmiyor'' olması değil tabi. Bu arkadaşlarım ile konuştuktan sonra kendime bakınca anladım ki ben de bir Japon olarak doğru düzgün Japonca kullanamıyorum bazen. Mesela ''Kanwa Kyudai'' diye 4 çin karakteri yani kanji ile oluşulan sözcük grubu var. Bunu uzun zaman yanlış şekilde - konuyu değiştirken - kullanıyordum fakat bu kelime sadece konu dışı hikayeden ana konuya dönerken kullanılır, yani aslı konudan çıkarken kullanılamaz ama eskiden öyle de kullanıyordum. 
 わたしがここで言いたいのは「トルコ人であってもトルコ語を知らない」ということではもちろんありません。この友だちたちと話した後に自身を省みて気づいたのですが、わたしだって一人の日本人として正確に適切な日本語を使えてはいないのです。たとえば、“閑話休題”という四文字熟語があります。この言葉を、長い間間違ったカタチでー話題を変える時にー使っていました。けれど、この言葉は余談から主題に戻る時に使われるのであって、本題から余談に移る時には使われません。でも、わたしはかつてそういうふうにも使っていたのです。

    Amazon.co.jp sayfasına bakınca ''hata dolu Japonca'' ''Sorunlu Japonca'' ''Japonların %90 hata yaptığı Japonca'' gibi çeşit çeşit kitaplar mevcut. Böyle kitaplar olduğu kadar biz de doğru düzgün Japonca kullanamıyoruz.
 オンライン通販のアマゾンのサイトを見れば、『間違いだらけの日本語』『問題な日本語』『日本人が9割間違える日本語』といった様々な本があります。こういった本がたくさんあるくらい、わたしたちも正しい日本語を使えていないのです。



    Japon atasözünde şöyle der; Sormak bir kezlik ayıp, sormamak ömür boyu ayıptır. Türk atasözünde de bunun tam aynısı var, biliyorsunuz; ''Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır.''
 日本のことわざでこう言われます。聞くは一時の恥。聞かぬは一生の恥。トルコにも、これとちょうど同じことわざがあります。ご存知ですよね。知らないことは恥ではない。学ばないこと(訊ねないこと)が恥である。