2014-01-27

Tevriye / 掛詞(かけことば)

    ''Tevriye''; iki üç gün önce hayatımda ilk defa bu kelimeyi işittim. Hemen Türkçe okuyan Japonların arasında çok bilinen Takeuchi hocanın sözlüğüne baktım, öyle kelime yok. TDK Büyük Sözlüğü'ne de baktım yok! Ama Nişanyan sağolsun, ''Tevriye''nin ne olduğnu anladım: Arapçada ''tawriya'', amacını veya anlamını saklama, kapalı sözle ima etme demekmiş. Vikipedi'ye göre ise ''Edebi sanatlardan biri. Sesteş bir kelimenin bir dizede, beyitte, dörtlükte iki gerçek anlama gelecek biçimde kullanılmak ve bir sözcüğün yakın anlamını söyleyip uzak anlamını kastetmek''miş. 
 〈Tevriye/テヴリィイェ〉、2-3日前に人生で初めてこの言葉を耳にしました。すぐにトルコ語を学ぶ日本人の間でよく知られている竹内先生の辞書を見ましたがそんな単語はありません。トルコ言語協会(Türk Dil Kurumu)の大辞書を見てもありません! けれどニシャンヤン(トルコ語語源辞書の作成者)のおかげで〈Tevriye〉が何なのか分かりました。アラビア語で〈tawriya〉=目的や意味を隠すこと、意味深な言葉でほのめかすこと、だとか。一方、Wikipediaによると「文学表現法のひとつ。同音異義語が詩の一行で、意味的に関連する二行で、または四行連のなかで二つの意味を持つカタチで使われること、言葉の近い意味合いを述べつつ遠い意味に触れること」だそう。

    Neden ''Tevriye'' kelimesiyle karşılaştım, önce bunu anlatayım. Geçen yeni doğrayıcı aldım, hemen kullanayım diye felafel yaptım bol sarımsaklı. Bunu yiyen eşim ''Sarımsak da acıdır ama her eve lazım bir dişi'' ne demek, anlar mısın? dedi. ''Dişi'' herhalde sarımsağın dişi demektir ama her eve lazım diyorsa direk anlamına mı geliyor dedim (Evin direği denir ya!). Olmadı. Eşim de bunu ödev yaptı bana. (Hemen jeton düşmedi.)
 どうして〈Tevriye〉という言葉に出会ったのか、まずはそれを説明しましょう。先日、新しいフードカッターを買い、すぐに使おうとフェラフェルを作りました、たくさんのニンニク入りの。これを食べた主人が「ニンニクは辛いけれど、すべての家庭に必要である(ニンニクの)一片は」がどういうことか分かるか?と聞きました。〈Dişi〉はおそらくニンニクの一片ってことだけど、すべての家庭に必要ってことは、柱って意味かな?と答えました(大黒柱って言うじゃないですか!)。違いました。主人は、これをわたしの宿題にしました(すぐにはピーンッとこなかったのです)。

    Google'da araştırınca hemen çıktı, anladım: Sarımsağın dişi ve kadın ile eş anlamlı ''dişi'' kelimesi. Yani Sarımsaktan bahsediliyor gibi ama aslında kadından da bahsediliyor bu cümlede. Türkiye'de bu cümle edebiyat derslerinde tevriyenin örneklerinden biri olarak kullanılıyormuş. 
 グーグルで調べるとすぐに分かりました。ニンニクの一片とKadın(女性)の同義語dişi(女性、動物の雌の意味にも)。つまり、ニンニクについて述べているようですが、実は女性について述べられてもいるのです、この文章では。(※ 多少辛いけれども、すべての家庭にニンニクが必要なように、すべての家庭には女性が必要である、という意味)トルコで、この文章は文学の授業において tevriyeの見本のひとつとして使われているようです。

    Bunun aynısı Japoncada var mı yok mu.., sanırım en yakın ''Kakekotoba''dır. ''Kakekotoba'', en çok Waka'da (Japon Kısa Şiir - 5. 7. 5. 7. 7 heceli) kullanılmış.
Örneğin:
HANA no iro va / çiçeğin rengi
uturinikerina / solmuş
itazurani / boşu boşuna 
vagami yoni FURU / benim için de zaman geçmiş
NAGAME seşima ni / yağmuru izleyerek dalıp dururken
Burada ''FURU'', hem ''dökülmek'' hem de ''zamanın geçmesi (heru)'' anlamındadır. ''NAGAME'' ise hem ''uzun süren yağmur (nagaame)'' hem de ''izlemek'' anlamına geliyor. Ayrıca HANA, kiraz çiçeğidir ve kadının güzelliğini ima ediyor. Yani ''Baharda uzun süren yağmuru izlerken çiçekler solup dökülmüş, boş hayallerin peşinde koşarken güzelliğim de solup gitmiş.''
 これと同じもの、日本語にもあるかしら..? おそらく最も近いのは〈掛詞〉でしょう。〈掛詞〉は、最も和歌(日本の短い詩、五・七・五・七・七の音節で詠われる)で使われます。例えば、
花の色は / 花の色は
うつりにけりな / 褪せてしまった
いたづらに / 無益に
わが身世にふる / わたしにとっても時間は流れた
ながめせしまに / 雨を眺め物思いにふける間に
この詩で「ふる」は、「降る(花が散る)」と「経る(時間が過ぎる)」の意味。「ながめ」は、「長く続く雨(ながあめ)」と「ながめる」の意味です。また「花」は桜の花で、女性の美しさを暗示しています。つまり「春に長く続く雨を眺めているとき、桜の花は色あせ散ってしまった。むなしく物思いに耽っているあいだにわたしの美貌も衰えてしまった。」ということ。

    Nasıldı? Waka'da bulunan ''Kakekotoba'' ve tevriye sanatı, birbirine bayağı benziyor değil mi?
 いかがでしたか? 和歌に見られる〈掛詞〉と tevriyeの表現、お互いにとても似ているでしょう!?

    Not: burada ''Sarımsak da acıdır ama her eve lazım bir dişi'' diye yazdım ama ''Sarımsak da acı amma evde lazım bir dişi'' ''Sarımsak da acıdır ama herkese lazım bir dişi'' de deniyor.
 注釈:ここでは「ニンニクは辛いけれど、すべての家庭に必要である(ニンニクの)一片は」と書きましたが、「ニンニクは辛いけど、家庭には必要な一片である」「ニンニクは辛いけど、すべての人に必要な一片である」とも言われます。

2014-01-20

Japon Şiiri, Haiku… / 日本の詩・俳句

    Daha önce bu blogda ''Haiku''dan bahsetmiştim.  (http://freebirdinturkey.blogspot.com/2009/04/haiku.html) Ankara Üniversitesi'ne bağlı olan dil okulu, TÖMER'in Türkçe kitabı ''Yeni Hitit 3''te hem Haiku, hem de Japonya'daki Haiku yarışmasında bir Türkün ödüle layık görülmesi anlatılıyordu. Ödül kazanan Haiku ise şöyle:
Ne kadar yakın ölüme
Unutulmaz çocukluğumun 
Ağır çiçekli ihlamur ağacı
 以前にこのブログで〈俳句〉について書きました。アンカラ大学附属の語学学校TÖMER/トメルのトルコ語のテキスト“Yeni Hitit 3/イェニ・ヒティット3”で、俳句について、また日本で開催された俳句コンテストにおいてトルコ人が入賞したことが説明されています。入賞した俳句は……、
死に近づきて なお思い出す 幼き日の花咲くシナノキ

    Türkiye'de de 2010 yılında ''Boğaziçi Kitap Fuarı Haiku yarşıması'' düzenlenmişti - hala devam ediyor mu acaba..? Bu yarışmada ödül kazanan Haiku'lardan bir tanesi ise;
Dolana dolana
Sırma örüyor ay
Kış denizine
    Aynı zamanda Başo'nun haikuları çevirilmiş ''Kelebek Düşleri'' başlıklı kitap, Türkiye'deki çocukların yazdığı Haiku'yu toplayıp tanıtan ''Haiku'' kitabı da mevcut. Demek ki, çok olmasa da Haiku meraklısı var demek Türkiye'de, değil mi?
 トルコででも2010年にボアジチ・ブック・フェア俳句コンテストが開催されましたー現在も続いているのかしら? このコンテストで入賞した俳句のひとつは、
うねりくねり 銀糸を編む月 冬の海に
 また、芭蕉の俳句を翻訳した『蝶の夢』という本、トルコの子どもたちが綴った俳句を集めて紹介する『俳句』という本もあります。つまり、たくさんとは言えないまでもトルコにも俳句愛好家がいるということ。……ではありませんか?

    Dün 13. Dünya Çocukları Uluslararası Haiku Yarışması'na Türkiye'nin de katılması için İzmir'deki bir Kipa Aile Kulübü'nde küçük bir Haiku Atölyesi düzenlendi ve buna katılan çocuklar, resim çizip Haiku yazarak yarışmaya katıldılar.
    ''Ben İzmir'de değilim, katılamam.'' demeyin, bu yarışmaya herkes katılabilir, Sadece A4 kağıda resim çizip Haiku yazmanız yeterli. Türk çocuklarının yazdığı Haiku'ları, bir gün kitap halinde görebiliriz inşallah - Türkiye'deki ön elemeden geçip Japonya'ya gönderilen Haiku (ve resim), kitap olarak yayınlanacakmış!
 昨日、第13回世界のこども国際俳句コンテストにトルコからも参加するため、イズミルにあるキパ・ファミリークラブにおいて小規模ながら俳句のワークショップが開かれ、参加者の子どもたちが絵を描き、俳句を綴ってコンテストに応募しました。
 「わたしはイズミルに住んでないから、参加できないわ」なんて言わないでください。このコンテストにはみんなが参加できるのです、A4サイズの紙に絵と俳句を書けばOK。トルコの子どもたちが書いた俳句を、いつか本のカタチで見ることができるかもしれませんートルコでの選考を通過し、日本に送られた俳句(と絵)は、本として発行されます!

2014-01-15

Er kişi… / 徳行の人

    Binlerce kez duymuş olduğum halde hiç kafama takmadığım, ama aniden ''bunun anlamı ne?'' diye düşünmeye başladığım kelimeler var: Mesela ''Türker''.
 何千回も聞いているはずなのにまったく気にせず、けれども突然「これの意味って何だっけ?」と考え始める言葉があります。たとえば〈Türker/トゥルケル〉。

    Bir arkadaşımın adı da ''Türker'' ama hiç anlamını düşünmedim geçen İZBAN trenine binip Alsancak'a giderken ''Türkerler'' diye yazan konteynır gözüme ilişinceye kadar. Bir kez kafama takınca araştırmadan edemedim, iyi ki yanımda eşim vardı ve hemen sordum.
 ある友だちの名前も〈Türker〉ですが、まったく意味について考えませんでした、このあいだイズバンの電車に乗ってアルサンジャックに行くとき〈Türkerler/トゥルケルレル〉と書かれたコンテナを目にするまでは。一度気になると調べずにはいられず、運良く主人と一緒だったのですぐに質問しました。
    Eşim, Er kelimesinin asker anlamına geldiğini anlattı, ''Türker / Türk asker'' ''Erol / Asker ol'' ''Soner / Son asker'' ''Erdinç / Dinç asker'' ''Er doğan / Asker olarak doğan'' vb… Sonra ''Er kişi'' deyişi de olduğunu, ''Er kişi'' ise ''doğru kişi'' anlamına geldiğini söyledi ama tam anlatamadığını düşünüp daha uygun açıklamayı düşünürken karşımızda oturan bir genç, ''Abi, siz tam er kişisiniz.'' dedi. ''Ne demek yani?'' diye sorunca ''Akıl eren kişi'' diye cevapladı. Bu oldukça fazla iltifat oldu ama neyse ''Er'' kelimesi bir hayli ilgimi çekti.
 主人は、Er という単語には asker/兵士の意味があると説明しました。〈Türkerはトルコ人の兵士〉〈Erolは兵士になれ〉〈Sonerは最後の兵士〉〈Erdinçは活力ある兵士〉〈Erdoğanは兵士として生まれし者〉など…。その後、〈Er kişi〉という言い方があること、その意味は〈正しき者〉だと話しましたが正確に説明できなかったと思ってより適当な言葉を考えていると、向かいに座っている若者が「あなたが、まさしく er kişi ですよ」と(主人に向かって)言いました。「それってどういう意味?」と聞くと、「経験豊富で賢い人(徳のある人)」だと答えました。これって、かなり行き過ぎの褒め言葉ですが、とにかく〈Er〉という単語がとても興味をかき立てました。

    Türk Dil Kurumu'nun Büyük Türkçe Sözlüğü'ne göre ''Er'', erkek, işini iyi bilen, yetenekli kimse, kahraman, yiğit, rütbesiz asker, nefer ve koca anlamına geliyor. Benim eskiden kullandığım MORPA Kültür Yayınları'ndan çıkan ''İlköğretim okulları içinTürkçe Sözlük''te de hemen hemen aynı anlamda.
    ''Er kişi'' için de şöyle bir atasözü varmış: ''İyiliğe iyilik her kişinin karı, kötülüğe iyilik er kişinin karı''. Yani ''İyiliğe karşı iyilik etmek pek önemli değildir, bunu herkes yapabilir. Herkesin yapmadığı şey, kötülüğe iyilik etmektir. Bunu yapabilen kişi olgun ve erdemli kişidir'' anlamına geliyor.
 トルコ言語協会の大トルコ語辞典によると、〈Er〉には男性、物事を良く知る者、才能のある者、英雄、勇敢な者、兵卒、個人、そして夫の意味があります。わたしかつて使っていた MORPA文化出版から出ている "初等教育校のためのトルコ語辞典" でもほとんど同じ意味。
 また〈Er kişi〉には以下のようなことわざもあるようです。『親切に対しての親切はすべての者がする。不親切に対しての親切は徳のある者がする。』つまり、「親切に対して親切を返すことはたいして重要なことではない。これは誰だってすることだ。誰もがしないのは、不親切に対して親切を返すことである。これができる者は円熟した高潔な人物である」という意味です。

    Bundan sonra ''Türker'' adı, bana sadece isim değil, Türk asker, Türk erkek, bir de Türk kahraman hatırlatacak, ''Erol'' isimi de sadece ''asker ol'' anlamında değil de ''adam ol'' ''yiğit ol'' anlamını aklıma getirecek.
    Ve de ''Er kişi'' olarak ise geçen Cumartesi günü vefat ettiğini öğrendiğim arkadaşım Shuji beyi anımsayacağım. Tanıştığımızda 60 yaşına yakındı ama Türkçe öğrenme hevesi benden büyüktü, aynı zamanda her gün bağlama çalmayı öğrenmeye gidiyordu, hep yeni şeylere meydan okuyordu ve geçen ay ''Japon Dili Eğitimi Yeterlik Sınavı''nı geçtiğini söylemişti. Shuji beyin birşey yapacağını karar verdiğinde asla vazgeçmeyen davranışından çok şey öğrendim. Onun sayesinde yeniden Türkçe öğrenebiliyordum hep… Şükür ediyorum onunla tanışabildiğim için. Unutmayacağım onunla berber geçirdiğim zamanları. Shuji bey gitti ama büyük izi bıraktı… güle güle, Shuji bey.
 これから〈Türker〉という名前はわたしにとってただの名前でなく、トルコ人兵士、トルコ人の男、そしてトルコの英雄を思い出させ、〈Erol〉という名前もただ〈兵士になれ〉だけではなく〈男になれ/一人前になれ〉〈勇敢であれ〉という意味を呼び起こすでしょう。
 また、〈Er kişi〉としては先週の土曜日に亡くなったことを知った友人・修司さんを思い起こすでしょう。知り合った時には60歳に近かったけれどトルコ語を学ぶ意欲はわたしなんかより強く、同時に毎日サズを習いに行っていた修司さん。いつも新しい物事に挑戦し、先月は日本語教育能力検定に合格したと話していました。修司さんの、一度何かをすると心に決めたら決して諦めない姿勢からはたくさんのことを学びました。彼のおかげでいつも新たにトルコ語を学ぶことができたのです。感謝します、彼と知り合えたから。忘れません、彼といっしょに過ごした時間を。修司さんは行っちゃったけど、たくさんの足跡を残されました。さようなら、修司さん。

2014-01-08

Gezi programı izler gibi... / 旅番組を見るように……

    Bir önceki yazımı Onur Ataoğlu'nun üçüncü kitabı ''Japon Yapmış Türk Gezmiş''ten ilham alarak yazmıştım. Bu sefer ise tamamen o kitaptan bahsetmek istiyorum.
 ひとつ前のブログ記事を、オヌル・アタオール氏の3冊目の本『ジャポン・ヤプムシュ トゥルク・ゲズミシュ』に刺激されて書きました。今回は、まさしくその本についてお話ししたいと思います。


    Her ne kadar bu bir kitap olsa da ben okurken harflerin akışını izlemekten daha çok bahsedilen manzaraları, yemekleri, insanları gözümün önünde canlandırdım. Hani televizyondaki gezi programları var ya… 30 dakika veya bir saat boyunca bizi o ülkeye, o şehre, o sakağa götürüyor. Sayfaları çevirirken sanki öyle bir programı izliyormuşçasına Tokyo'yu gezdim, yolumu Kanagawa'ya uzattım, Fuji Dağı'na bile tırmandım. Onur hocanın rehberliğiyle Nikko bölgesine gidip sadece tapınakların değil, Chuzenji gölünün etrafında da yürüdüm, her sene Sapporo'da düzenlenen ''Kar Festivali / Yuki Matsuri''ni gördüm, ta Miyazaki'ye, Okinawa'ya kadar gidebildim. 
 これは一冊の本ではあるのですが、読んでいるときは文字を追うというよりも書かれている景色や料理、人々を目の前に浮かび上がらせました。ほら、テレビの旅行番組があるでしょう。30分、1時間のあいだわたしたちをその国へ、その街へ、その通りへ連れて行ってしまう。ページをめくるとき、まるでそんな番組を見ているかのように東京を巡り、神奈川へ足を伸ばし、富士山にまで登ったのです。オヌル氏の案内で日光地方に行ってお寺だけじゃなく中禅寺湖の周りを歩き、毎年札幌で開催される“雪まつり”を眺め、果ては宮崎、沖縄まで行くことができました。


    ''Sen Japon olduğundan kafandan o manzaraları canlandırabildin herhalde'' diyebilirsiniz ama ben Onur hoca kadar gezmedim. Tokyo dışında Kanto bölgesini neredeyse hiç bilmiyorum. Tokyo'yu bile yeterince gezdim diyemem. Osaka ve Kyoto dışında Japonya'nın çoğu yerinin yabancısıyım. Ama gittiği yerlerde duyduğu hikayeleri ve destanları, kendine özgü espri ile o kadar güzel anlatıyor ki insanın gidip göresi geliyor. (Hatta gidip görmüş gibi hissedebilir ama bu his, insanı daha çok gezme hissi ile dolduruyor.)

 「あなたは日本人だから、そんなふうに景色を浮かび上がらせることができたんでしょう」と言われるかもしれませんが、わたしはオヌル氏ほど旅行をしていません。東京以外、関東地方はほとんどまったく知りませんし、東京だって充分に見て歩いたとは言えません。大阪と京都以外、日本のほとんどの場所を知らないのです。でも、彼が行った場所で聞いた物語や言い伝えを独自のエスプリで本当に上手に説明してくれるので人は行って見たくなるのです(それ以上に、行って見たような気になるのですが、この感覚は人をよりいっそう旅行へといざないます)。

    Önceki yazıda da yazmıştım: Yabancı dilde yazılan bir kitabı, neden bir solukta okuyabildim? Sebebini anlatmama gerek yoktur artık.
 それにひとつ前のブログにも書きました。外国語で書かれた本を、わたしはどうしてひと息に読むことができたのか。理由を説明する必要はないでしょう。


    Yalnız beğenmediğim kısım var; Onur hoca, okonomiyaki olarak Osaka tarzından daha çok Hiroşima tarzını sevdiğini yazmış. Biliyordunuz hocam, Osakalıyı düşman ettiniz.. :)  
    Tesadüfen Onur hoca şu an Japonya'daymış! Hocam sizi Türkiye'den selamlıyorum ve sizden ufak bir ricam olacak; Dördüncü kitabı da sizden istesek? O zaman okonomiyaki yazınızı da telafi edebilirsiniz.
 けれど、ひとつだけ気に入らないことがありました。オヌル氏はお好み焼きについて大阪スタイルではなく、広島スタイルが好きだと書いていました。ご存知だったでしょう、オヌルさん。大阪人を敵に回しましたねっ :)

 偶然にもいま、オヌル氏は日本にいらっしゃるようです。オヌルさん、トルコからこんにちは。そしてひとつ小さなお願いがあります。4冊目の本も書いてくださいませんか。そのとき、お好み焼きの見解についても埋め合わせができますよ。