2014-04-30

Prenses Akiko’nun konuşması / 彬子女王殿下のスピーチ

Prenses Akiko'nun konuşmasını çevirmek bana düşmez ama Japon Büyükelçiliği'nin facebook sayfasında sadece Japonca bulunduğu için onun güzel sözleri ile dolu konuşmasını size Türkçe olarak paylaşmak istiyorum.
彬子女王殿下のスピーチを翻訳する立場ではないのですが、日本国大使館のFacebookのページには日本語しか載っていないので、殿下の素晴らしい言葉でいっぱいのスピーチをトルコでシェアしたいと思います。
https://www.facebook.com/japonyabuyukelciligi


‘’Japon Altes Prensi Tomohito Mikasa Anma Konseri’’nde Altes Prenses Akiko’nun konuşması
(27 Nisan 2014, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konser salonu/ANKARA)

Her şeyden önce 6 Haziran 2012 tarihinde vefat eden babama Türkiye’den birçok başsağlığı aldığımız için tekrardan teşekkürlerimi sunmak isterim. Bugün babamın anısına böyle güzel konser düzenlediğiniz için de minnetarım. Bu konserden haberdar olduğumda babamın Türkiye’yi çok önemsemesine karşılık Türklerin de babama önem verdiklerini hissettim ve hakikaten duygulandım. Babam da cennette çok sevinmiştir diye düşünüyorum.

Babam Türkiye’yi çok önemsiyordu ama İngiltere, Norveç ve Avusturya gibi ülkeler ile kıyasılandığında Türkiye ile o kadar uzun ilişki bulunmamaktadır. Babam ilk defa 1990 yılında düzenlenen Türk - Japon ilişkilerinin 100. yıldönümü törenine katılmak üzere Türkiye’yi ziyaret etmişti. Türkiye ile olan ilişikisinin derinleşmesi ise 2001 yılında Antik Yakın Doğu’nun tarih araştırmacısı olan büyükbabamın isteğiyle Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü’nün kurulması için vakıf oluşturulmasından sonra olmuştu. O günden beri sayısız kereler Türkiye’ye gelmiş, Kaman Kalehöyük’teki kazı çalışmasının önemini belirtmiş ve Türkiye - Japonya dostluğu için çalışmıştı.

Türkiye’yi ziyaret ettiği her sefer Japon ve Türk bayraklı tırnak boyası yapar ve bize hep gururla gösterirdi. Hem Japonya’da hem de Türkiye’de kıpkırmızı Türk bayrağı desenli tişört severek giyip gülümseyerek fotoğraf çektirirdi. 2020 Yaz Olimpiyatları adaylığı için Tokyo ve İstanbul’un başvuruları çakıştığında ‘’Ben hangisini destekleyeceğim’’ diye ciddi ciddi düşündü ve ‘’Japonların çoğu Tokyo’yu destekler, öyleyse burada İstanbul’u desteklemek bana düşer’’ dedi… bu tarz şayleri şu an bile dün gibi hatırlayabiliyorum. Babam için Türkiye’nin gerçekten özel bir ülke olduğunu hissediyorum. Bence ilişikinin derinliği, birlikte geçirilen süreye göre değil, birbirleri hakkında ne ölçüde düşündüğüne göre oluşuyordur.

Babamın tabutuna yazma kağıdı, dolmakalem gibi her zaman onun kullandığı eşyalardan koyduk, ayrıca onun sık sık giydiği Türk bayrağı desenli tişörtü de koyduk. Şimdi cennette onu giyiyor olabilir. Türkiye’deki insanların gönüllerinde o tişörtü giyen babamın güler yüzünün kalmasını diliyorum.

Babamın son Türkiye ziyareti, 2010 yılıydı. Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü Kaman Kalehöyük Arkeolojik Müzesi açılışına benimle beraber gelmişti. Açılışta babamın yazdığı metini okudum ve kurdelesini kestim. (* Prens Tomohito, 2008 yılında yapılan gırtlak kanseri ameliyatından sonra sesini kaybetti.) Bu Kaman Kalehöyük arkeoloji çalışmaları için uzun süredir çaba harcayan babamı yakından takip ettiğim için onun emeklerinin müze olacak şeklinde meyve vermesi sevindirci bir şeydi, o sevinci kelimelerle anlatamadım. (Fotoğraf: 2010 yılında Japonya'nın Kushimoto kasabasında düzenlenen Ertuğtul Firkateyni Anma Töreni'ne katılan Prens Tomohito)

Bu ziyaretten sonra babam bana bir zarf verdi, bu zarfta da şöyle yazıyordu: ‘’Deden temeli attı, baban vakıf kurup destekledi ve sen ise açılış konuşmasını yapıp kurdelesini kestin. Ailemizin üç nesli olarak bu uluslararası projeye katkı sağladık. Teşekkürler.’’ Mikasa ailenin bu üç neslinin bağı da Türkiye sayesinde daha da güçlendiğini hissediyorum. Şimdi Mikasa ailesini sıcak gönüllerle ağırlayan Türklere içimden teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.

Bugün sizinle birlikte iyi dilekler ile dolu konser dinlenmeyi canı gönülden istiyorum. Böyle güzel bir etkinlik düzenlediğiniz ve beni davet ettiğiniz için çok ama çok teşekkür ederim.


「寛仁親王殿下追悼コンサートにおける彬子女王殿下のおことば」
2014427  於:大統領府交響楽団コンサートホール(アンカラ))
 始めに、201266日の父の薨去にあたりまして、トルコ国内から多くのあたたかい御弔意を頂戴いたしましたことに厚く御礼申し上げます。また、本日はこのように盛大に父の追悼コンサートを催していただき、心より感謝いたします。このお話を最初に伺いましたとき、父がトルコを大切に思われていたのと同じように、トルコの皆様が父を大切に思ってくださっていたことを感じ、胸が熱くなりました。父もとても喜んでおられることと思います。
 トルコをこよなく大切に思われていた父ですが、かかわりの深かった英国、ノルウェー、オーストリアなどの国に比べると、それほど長いお付き合いがあったわけではありません。初めてトルコを訪れられたのは、1990年の日本・トルコ修好百周年式典の時ですが、かかわりが深くなってこられたのは、2001年に古代オリエント史の学者であられる祖父にお頼まれになり、中近東文化センターアナトリア考古学研究所建設募金委員会を設立されてからのことです。以来、何度となくトルコに足を運ばれ、カマン・カレホユックにおける発掘作業の重要性を訴えられるとともに、日土間の交流に尽力されました。
 毎回トルコを訪問される際は、日本とトルコの国旗を両手にマニキュアされ、得意げに「いいだろう」と見せてくださっていたこと、日本でもトルコでも真っ赤なトルコの国旗のTシャツを好んでお召しになり、にこにこと写真におさまっておられたこと、2020年のオリンピック開催地を巡って、東京とイスタンブールが戦うことになったときは、「俺はどちらを応援したらいいんだ」と真剣に考えておられ、「日本人のほとんどが東京を応援するだろうから、俺はトルコに義理立てをしてイスタンブールを応援する!」と仰っていたことなど、今でも鮮やかに思い出すことができ、父にとってトルコが特別な国であったことを改めて実感します。つながりの深さは、時間ではなく、双方の思いの力によって生まれるものなのかもしれません。
 お柩の中には、原稿用紙や万年筆など父が普段お使いになっておられたものを納めましたが、合わせてよくお召しになっていた赤いトルコの国旗のTシャツもお入れ致しました。今頃空の上でお召しになっているかもしれません。トルコの皆様の心に、国旗のTシャツの父の笑顔と思い出が末永く残ってくださることを願っております。
 父がトルコを最後に訪れられたのは2010年のことです。アナトリア考古学研究所カマン・カレホユック考古学博物館落成式の時で、私も同行させていただきました。私は父のご挨拶の代読とテープカットというお役目でお手伝いをさせて頂きましたが、長い時間と労力をかけて真摯に取り組んでこられた父の御様子を間近で拝見してきた私にとりまして、この10年間の父の御苦労が実を結んだ瞬間というのは、感無量のものがございました。
 トルコから帰国後、父が私にお小遣いをくださいました。その封筒には、「祖父が鍬入れ、父が資金集め&建設、娘が代読&テープカットという親子三代の国際貢献ができました。多謝。」と書いてありました。三笠宮家三代の結びつきが強まったのは、トルコという国のおかげのような気がしております。三笠宮家をあたたかく受け入れてくださいましたトルコの皆様に、この場を借りて深く感謝の意を表します。
 本日は、皆様のたくさんの思いが込められましたコンサートを、一観客として楽しみにしております。このようなあたたかい催しにお招きいただき、本当にありがとうございました。

2014-04-14

Japonya Anayasasının 9. maddesine Nobel Barış Ödülü (inşallah) / 憲法9条にノーベル平和賞を(願わくは)

   
11 Nisan 2014 günü, Japonya’dan bir müjde geldi.
    “Japonya Anayasasının 9. maddesi, Nobel Barış Ödülü’nün adayı olarak kabul edildi.’’ (Bu sene 278 aday varmış.)
    Bu habere ne kadar sevindiğimi kelimelerle anlatamam. Gerçekten mucize gibi haberdi benim için.
 22014411日、日本から素敵な知らせがありました。
 「日本国憲法第9条が、ノーベル平和賞の候補として受理された。」(今年は278のノミネートがあるそうです。)
 このニュースにどれほどわたしが喜んだか、言葉では言い表せません。本当に奇跡のようなニュースだったのです、わたしにとって。

    Son zamanlarda (diyorum ama aslında 21. yüzyıla girdikten sonra, daha direkt söylemek gerekirse Koizumi’nin başbakanlığı dönemine girildikten sonra) Japonya giderek sağ eğilim göstermeye başladı, şu an sağ görüşler oldukça güçlenmiş durumda ve bu konudan dolayı çok endişeleniyorum: Acaba Japonya, Çin-Japon Savaşı, Rus-Japon Savaşı, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nda olduğu gibi yine savaşa doğru yönelir mi? Şuğdanteki-Cieyken’i (ingilizcesi “right of collective self - defense”, Türkçesi ise ‘’toplu bir şekilde kendini savunma” mı olur acaba?) biliyor musunuz? Yani mesela Japonya ve A.B.D. bu anlaşmayı kabul ederse, Japonya’nın saldırıya uğradığında A.B.D. müdahele edebilir ve A.B.D. hep Japonya ile bu anlaşmayı yapmak istiyor. (Neden böyle birşey istiyor? Orasını siz düşünün, Japonya  coğrafik olarak nereye yakın? Japonya hangi konuda A.B.D.’nin işine yarar?) İşte, bunu engelleyen son kale, Japonya Anayasasının 9. maddesidir fakat bu 9. maddeyi değiştirmeye kalkanların gücü, gittikçe artıyor şimdi. (Değiştirmeseler de Şuğdanteki-Cieyken anlaşması mümkün diye lafı çevirmeye çalışıyorlar.)
 近年(と言っていますが、実際には21世紀に入ってから、もっとハッキリと言う必要があるなら小泉首相の時代に入って以降)、日本は次第に右傾化の傾向を強め始めました。現在、右的な考え方はかなり強く、この件に関してわたしはかなり心配しています。日本は日清戦争、日露戦争、第一次および第二次世界大戦で起こったように、再び戦争に向かうのでしょうか? 集団的自衛権(英語では right of collective self-defense、トルコ語では toplu bir şekilde kendini savunma になるのかしら?)をご存知でしょうか? つまり、例えば日本とアメリカがこれに合意すれば日本が攻撃を受けた際にアメリカが介入することができるのです。そして、アメリカは常に日本とこの合意を求めてきました。(どうしてこんなものを求めるのか? それについては皆さんが考えてみてください。日本は地理的にどこに近いのか? 日本はどういう件でアメリカの役に立つのか?)分かるでしょう、これを阻止する最後の砦こそ日本国憲法第9条なのです。しかしながらこの9条を変えようとするものたちの力が次第に強くなってきているのです、いま(変えずとも集団的自衛権合意が可能だと詭弁を弄しています)。

    2006 yılında Japonya’da bir kitap yayınlandı: manzai komedyeni Hikaru Ota ve filozof Shinichi Nakazawa’nın düşünce alışverişinden doğan bu kitabın adı ‘’Japonya Anayasasının 9. maddesini Dünya Miras listesine koyalım’’ idi. Çok mu saçma bir fikir bu? Bence hiç de değil. Hatta ‘’Oo, eğer Dünya Mirası olursa kimse 9. maddeye dokunamaz, değiştiremez.’’ diye sevinmiştim de tabi ki bunun gerçekleşmesi hayaldi.
 2006年に、日本である本が出版されました。漫才師の太田光氏と、思想家の中沢新一氏の対談から生まれたこの本の名前は『憲法九条を世界遺産に』でした。ものすごく馬鹿げたアイデアでしょうか? わたしは、まったくそうは思いません。むしろ「あぁ、もし世界遺産になったら誰も九条を触れない、変えることができない」と嬉しくなったのでした。もちろん、これが実現するなんて夢のまた夢だったのですが。

    Japonya Anayasasının 9. maddesi, Dünya Mirası olmadı ama bu sene 10 Ekim’e kadar “Acaba Nobel Barış Ödülü alabilir mi” hayali ile yaşayacağım ve Japonya Anayasasının özelliğini tekrar düşüneyim diyorum.
    Anayasa, devletin gücünü kontrol edecek birşeydir, devletin kontrolden çıktığında o gücünü durduracak birşeydir. O kadar kolay kolay değiştirilemez ve değiştirtmemeliyiz.
 日本国憲法第9条は世界遺産にはなりませんでしたが、今年の10月10日まで「もしかしてノーベル平和賞とれるかしら?」なんて夢を見ながら過ごしつつ、日本国憲法の特徴をもう一度考えたいと思っています。
 憲法は、政府の権力を制御するものである。政府が暴走したときにその力を抑制するものである。それほど簡単に変えられない、わたしたちはそれを変えさせてはならないのです。

Not: Yalnız Nobel Barış Ödülü bireysel veya topluluğa verilecek ödüldür. O yüzden aslında “Japonya Anayasasının 9. maddesi” aday olamıyor “Bugüne kadar 9. maddeyi koruyan Japon halkı” aday olmuştur.
注釈:ちなみにノーベル平和賞は個人あるいは団体に贈られる賞です。従って、実際は「日本国憲法第9条」は候補にはなれず「これまで第9条を保持してきた日本国民」が候補になっています。

Article 9 nominated as candidate for Nobel Peace Prize: http://p.tl/8k9s
Campaign to award Nobel Peace Prize to Japanese for Article 9 gathers stream: http://p.tl/ezJW

* Bu yazı, arkadaşımın ''Toruko Nippon.com'' web sayfasına bir makale olarak yazsana fikriyle gerçekleşti. Umut, buradan seni selamlıyor ve kucaklıyorum.

2014-04-06

Virgülü nereye koyacağız? / コンマをどこに置く?

    Bugün Japon bir arkadaşım Facebook'ta Japoncanın cümle yapısını anlatan bir örneği paylaştı: ''Atama ga akai sakana wo tabeta neko.''
 きょう日本人の友だちがFacebookで日本語の文章構造を紹介する一例をシェアしました。「あたまが あかい さかなを たべた ネコ」。

    İlk bakışta garip bir şey yok bu cümlede ama aslında 5 farklı anlam çıkarabilirsiniz:
 一見したところこの文章に特におかしなところはありませんが、実は5つの異なった意味で読むことができます。

    ''Kırmızı başlı, balık yiyen kedi.'' - başı (tepesi) kırmızı olan kedi, balık yedi.
 「あたまがあかい、さかなをたべたネコ。」ー 頭頂の赤いネコが、魚を食べた。

    ''Başı kırmızı olan balığı yiyen kedi.''
 「あたまがあかいさかなを、たべたネコ。」

    ''Başının kırmızı balık yediği kedi.'' - Kedinin başı balık yedi anlamına gelir burada :)))
 「あたまが、あかいさかなをたべたネコ。」ー ここではネコの頭が、魚を食べたという意味になります :)))

    ''Başı, kırmızı balık yiyen kedi olan yaratık.''  *bu dördüncüsünü ben de pek anlamadım…
 「あたまが、あかいさかなをたべたネコ、である生き物。」この4つめについてはわたしもあんまり理解できませんでした。

    ''Kırmızı başlı, balık yiyen kedi olan yaratık.'' 
 「あたまがあかい、さかなをたべたネコ、である生き物。」

    Baş derken baş tepesi ve baş (boynundan üstte olan kısım) anlamına gelebilir. O yüzden birinci ve beşinci cümle aynı gibi gözükür ama birincisi baş tepesi kırmızı olan, beşinci ise tüm baş kırmızı olan kedi anlamına gelir.
 頭というとき、頭頂と頭(首から上の部分)の意味になり得ます。だから、2番目と5番目の文章は同じように見えますが、2番目は頭頂が赤い、5番目は頭全体が赤いネコという意味になります。

    Bir de dördüncü ve besincis ise normal kedi değil, başı kedi olan bir yaratık anlamına geliyor galiba.
 それから4番目と5番目はただのネコではなく、頭がネコである生き物という意味になってます、おそらく。

    Bunlara bakınca aklıma şu Türkçe cümle geldi: ''Oku da adam ol baban gibi eşek olma.'' İnsan, bir ''virgül'' ile adam da olur eşek de… :) Japoncada olsa Türkçede olsa noktaya benzeyen küçücük işaret ile anlam büyük ölçüde değişebiliyor. Bu bir anlamda korkunç değil mi?..
 これらを見ると、ふっと次のトルコ語の文章が浮かびました:「勉強して一人前になりなさいお父さんのようにお馬鹿さんになるんじゃないよ。(勉強して一人前になりなさい、お父さんのようにお馬鹿さんになるんじゃないよ。/勉強して一人前になりなさいお父さんのように、お馬鹿さんになるんじゃないよ。)」人は、〈コンマ〉ひとつで一人前にもなり、お馬鹿さんにもなりえる・・・。日本語であれ、トルコ語であれ、ピリオドに似たちっちゃな記号で、かなり意味が変わり得る。これってある意味怖くないですか?..

2014-04-02

2014 Türkiye yerel seçimlerinde ne düşündüm / 2014年トルコ統一地方選挙で考えたこと

    30 Mart'ta Türkiye'de yerel seçimler yapıldı. Türk vatandaşı olmadığım için oy verme hakkım yoktu, yine de 30 Mart akşamı başlayan seçim haberlerini yoğun bir şekilde takip ettim. 
    Şimdi (1 Nisan akşamı) henüz seçim sonuçlarının sayımı bitmediğinden ve ortam oldukça karıştığı için burada sonuçlar hakkında bir şey yazmayacağım ama şunu yazmadan edemiyorum; Enerji Bakanının yerel seçimlerde yaşanan elektrik kesintileriyle ilgili yaptığı açıklamada ''Trafoya kedi girdi'' demesi bir hayli gülünç geldi, hemen dünya haberlerine yayıldığına göre sanırım herkese komik gelmiştir.
 先日330日にトルコで統一地方選挙が行われました。わたしはトルコ国民ではないので投票する権利はありませんが、それでも3月30日の夕刻から始まった選挙速報はかなりしっかりと追跡しました。
現在(41日の夜)まだ選挙結果の集計が終わっていませんし、状況も相当混乱しているので、ここでは結果について何も書くつもりはありません。でもこれだけは書かずにはいられません:地方統一選挙で起こった停電に関するエネルギー省大臣の説明で「配電ユニットにネコが侵入した」と語ったことは、めちゃくちゃ可笑しかったです。すぐに世界のニュースになったことを見ればみんな可笑しかったってことでしょう。

     Neyse…
 それはともかく・・・。

    Türkiye'de politika herkesin ilgisini çeken bir konudur. Japonya'da hiç kimsenin umurunda bile değil maalesef. Bu, seçim katılım oranına bakarsak iyi anlaşılır.
 トルコにおいて政治は、皆が関心をもつ話題です。一方、日本においては誰も気にしていません、残念ながら。これは投票率を見てみるとよく分かります。

    2014 Türkiye yerel seçimlerinin katılım oranı, %90'ı aştı. Bu oranı Japonya'dakilere söylersek hayretler içerisinde kalırlar kesin. Japonya'da yerel seçimlerin katılım oranı ne zaman %90'ı geçti ben bile bilmiyorum. Araştırmalarıma göre 1947 yılında bile anca %77 oluyor. Daha sonra bir kere katılım oranı yükseliyor ama sonra gittikçe düşüyor ve 2011 yılında yapılan yerel seçimlerde ise %50.58 oluyor. Geçen 23 Mart 2014 tarihinde yapılan Osaka Belediye Başkanı Seçiminin katılım oranı ise şaşırmayın sadece %23.59 idi. Kimse ilgilenmiyor kim belediye başkanı olmak isterse olsun gibi…
 2014年トルコ統一地方選挙の投票率は90%を超えました。この数字を日本人に言ったら驚愕するに違いありません。日本で統一地方選挙の投票率が90%を超えたのはいつのことか、わたしも知りません。調べたところ1947年においてさえ、どうにか77%といったところ。その後は一度投票率が上がりますが、以降は次第に低下。2011年に行われた統一地方選挙では50.58%でした。先日2014年3月23日に行われた大阪市長選挙の投票率はというと、驚かないでください! わずか23.59%でした。誰も関心なし。誰が市長になりたかろうが、我関せずといったふうです。

     Seçimden önce Türkiye'de Twitter ve YouTube yasaklandı (..ve hala yasak) ve ben buna bayağı sinirlendim (hala daha çok sinirliyim) ama bir açıdan bakarsam bu Türkiye'nin durumuna özeniyorum diyebilirim. Tabi özgürlüğümüzü kısıtlamak konusunda değil, herkesin politika ile ilgilenmesi bana o kadar güzel geliyor ki. 
 選挙前、トルコではTwitterとYouTubeが規制され(そして現在も継続中)、かなり頭に来ました(まだかなり怒ってます)。けれど、見方によってはこのトルコの状況を羨ましい、とも言えます。もちろん自由を制限されるという点ではありません。皆が政治に関心を持っていること、これが素晴らしいと思うのです。

     Dünden beri Ankara'da sayılmamış oyları saymak için, yanlış yazılmış sayıları düzeltmek için toplanıp gece gündüz demeden çalışan gönüllülere, SNS üzerinde bilgiler paylaşarak destek verenlere baktıkça Türkiye'nin durumu Japonya kadar kötü değil diye düşünüyorum. Diren Türkiye!
 昨日からアンカラでは集計されなかった票を集計するために、誤記入された数字を訂正するために昼夜を問わず働くボランティアたちがいます。ソーシャルネットワークを通じて情報を共有しながらサポートする人たちがいます。彼らを見ているとトルコの状況は日本ほど悪くないと思うのです。闘え、トルコ!