2014-03-21

Bir İlkbahar Sabahı / ある春の朝 ♪

    Bugün 21 Mart, Ekinoks ve içim kıpır kıpır. Artık kış bitti, bundan sonra günler gecelerden daha uzun olacak, ondan mı acaba? Evet, bu da bir sebep olabilir ama sanırım 21 Mart, Japonya'da resmi tatil olduğu için.
 きょう3月21日は分点、わたしも気分はワクワクです。もう冬は終わり。これからは日の長さが夜よりも長くなります。だからかしら? そう、それも理由には違いありませんが、思うに3月21日は日本で国民の祝日だから。


    Japonya'da tatiller azdır denir. Bu bakış açısı doğru mu acaba
    Japonya'da en uzun tatil yılbaşı tatilidir: takvime göre değişir ama genel olarak 28 Aralık - 3 Ocak arası olur. (mesela geçen yılbaşı tatili ise 28 Aralık Cumartesi gününden 5 Ocak Pazar gününe kadar 9 gün oldu) Ayrıca Nisan sonundan Mayıs başına ''Altın Hafta'' denilen tatillerle dolu bir hafta mevcut: 29 Nisan, Şoğva Günü (eski İmparatorun doğum günü), 1 Mayıs, İşçi Bayramı (aslında tatil günü değil ama çalışanlar toplantılara katılır ve yürüyüşler yaparlar), 3 Mayıs Anayasa Günü, 4 Mayıs Yeşil Günü, 5 Mayıs Çocuk Bayramı. Bunlar aralıksız uzun tatil olmadığı için kimisi tam olarak takvime göre çalışır, diğerleri ise ''Bir gün işe gelip bir gün tatil yapacaksam doğru düzgün çalışamam'' deyip 29 Nisan'dan 5 Mayıs'a kadar izin alır. (Yani arasında bulunan iş günü için izin alır)
 日本で休暇は少ないと言われます。この見方は正しいのでしょうか?
 日本で最も長いのは年末年始休暇です。暦によって変わりますが、通常は12月28日~1月3日のあいだ。(たとえば、先の年末年始休暇は12月28日土曜日から1月5日日曜日まで9日間ありました)加えて4月の末から5月のはじめにかけて〈ゴールデンウィーク〉と言われる休暇にあふれた週があります。4月29日は昭和の日(かつての天皇誕生日)、5月1日はメーデー(実際に休日ではありませんが、働く人たちは集会に参加したり、デモ行進したりします)、53日は憲法記念日、5月4日はみどりの日、そして5月5日はこどもの日。これらは連続した休日ではないため暦にそって働く人もいますし、「1日会社に行って、1日休んでじゃあまともに働けない」と言って4月29日~5月5日まで休暇にする人もいます(つまり間の平日に休暇を取るってこと)。

    Bunların dışında
- Ocak'ın ikinci Pazartesisi, Yetişkinliğe Geçiş Günü (20 yaşına basanların artık yetişkin olarak kabul edilmesi kutlanır), 
- 11 Şubat, Ulusal Kuruluş Günü, 
- 21 Mart civarında (seneye göre değişebilir), Bahar Ekinoks Günü, 
- Temmuz'un üçüncü Pazartesisi, Deniz Günü, 
- Eylül'ün üçüncü Pazartesisi, Yaşlılara Saygı Günü, 
- 23 Eylül civarında, Sonbahar Ekinoks Günü, 
- Ekim'in ikinci Pazartesisi, Spor Günü,
- 3 Kasım, Kültür Günü,
- 23 Kasım, Çalışmalara Teşekkür Günü,
- 23 Aralık, İmparatorun Doğum Günü,
    Bir de Ağustos'un ortasında Bon Festivali var, normalde 13 - 15 Ağustos'ta tatil oluyor. (tatil olmasa bile  izin almak kolay)
    Üstelik yılda 10-20 gün, ücretli yıllık izni de mevcut tabi.
このほかにも
- 1月の第二月曜日 成人の日(二十歳になった者が大人と認められたことを祝う)
- 2月11日 建国記念日
- 3月21日頃(年によって変わる)春分の日
- 7月の第三月曜日 海の日
- 9月の第三月曜日 敬老の日
- 9月23日頃 秋分の日
- 10月の第二月曜日 体育の日
- 11月3日 文化の日
- 11月23日 勤労感謝の日
- 12月23日 天皇誕生日
 さらに、8月中旬にはお盆があり、通常8月13日~15日は休日になります。(休日でなくても休暇を取るのは簡単です)
 おまけに年に10~20日は有給休暇だってもちろんあります。

    Ne dersiniz? Japonya'da tatiller az mı? Japonlar çok mu çalışıyor?
    (Asıl sorun yılda kaç günün tatil olduğu değil, bu tatil günlerinde tatil yapmamak ve hatta yapapamaktır.)
 いかがですか? 日本で休暇は少ないでしょうか? 日本人はものすごく働いているのでしょうか?
 (本当の問題は、年に何日休日があるかではなく、この休日に休まない、それ以上に休めないことなのです。)
 
    Yine de Japonya'da bugün tatil, hem de Cumartesi ve Pazar günü ile birleşince üç gün tatil oluyor, haydi kutlayalım Bahar Ekinoks Gününü!

 とはいえ、日本ではきょうお休み。しかも土曜日と日曜日に繋がって3日間の休みになります。さぁお祝いしましょう、春分の日を!!!

2014-03-17

Türkiye ve Japonya'nın batıl inançlarının benzerliği / トルコと日本の迷信の相似性

    Tak tak tak.. ''Allah korusun'', ''Maşallah maşallah..'' tak tak tak, ''Nazar değmesin'' tak tak tak… Hep böyle cümlelerle beraber bu ''tak tak tak'' sesini duyduğum için nedense ''tahtaya vurmak'', İslamiyet'e ait bir inanç olarak aklımda kaldı ve jeton geç düştü, geçen eşim şöyle söyleyene kadar: ''Aslında tahtaya vurma hareketinin İslamiyet ile hiç alakası yok.'' Evet ya, bu tahtaya vurma hareketi, sadece Türkiye'de değil, hem Avrupa'da hem de Amerika'da mevcut. Ama Japonya'da yok. (Acaba Çin veya Kore gibi Asya ülkelerde var mı bu inanç? İnternette araştırdığımda bulamadım… Herhalde oralarda da yoktur.)
 コン コン コン「神のご加護を」、「マシャッラー、マシャッラー」コン コン コン、「悪いことが起こりませんように」コン コン コン……いつも、こうした言葉といっしょにこのコン コン コンの音を聞いていたために、なんでか“木を叩くこと”をイスラームに独特の信仰として認識していてピーンッ!と来ませんでした、このあいだ伴侶がこう言うまでは。「実際のところ、木を叩くという行為は、イスラームとまったく関係がないんだよね。」 そうでした! この木を叩く行為は、トルコだけでなくヨーロッパやアメリカでも見られます。けれど、日本にはありません。(中国や監督といったアジア諸国にはこの迷信、あるのかしら? インターネットで調べたけど見つかりませんでした。おそらくないのでしょう。)

    Enterasan Bilgiler (http://p.tl/w4qg) adlı bir sayfaya göre bu batıl inanç dünyanın apayrı iki yerinde birbirinden bağımsız olarak gelişmiş: bir Kuzey Amerika'da, diğeri ise Ege'de Helen uygarlığında.
 興味深い知識というページによると、この迷信は完全に切り離されたふたつの場所で、まったく相互関係なく生まれたようです。ひとつは北アメリカで、もうひとつはエーゲ海地方のヘレニズム文明で。

    Ankara TÖMER'in ders kitabında da ''Dolaylı Aktarma'' konusunu anlatırken böyle batıl inançlar hakkında bir metin bulunmakta. Mesela ''Bir evin yakınında baykuş öterse, o evde biri ölür ya da bir acı yaşanır'' ''Tencerede su boşu boşuna kaynarsa düşmanlar çoğalır'' ''Elden ele makas alınırsa kavga çıkar. Makas bir zemine bırakılarak el değiştirmelidir'' gibi… ve Hem Türkiye'de hem de Japonya'da bulunan batıl inanç da var: ''Gece tırnak kesmeme''. Ekşi Sözlük'e bakarsak bu inanç hakkında şöyle yazıyor: etrafa tırnağın fırlayıp kaybolma endişesi ile ortaya çıkmış, Arap kültüründen gelen uygulama, gece tırnağını kesersen ömründen kesilir şeklinde bir inanç oluşmuş falan… Japonya'da ise gece tırnak keserse ebeveyninin ölüm döşeğinde yanlarında olamayacaksın denir.
 アンカラ・トメルの教科書でも、間接話法について説明するところで、こうした迷信についてのテキストがあります。たとえば「ある家の近くでフクロウが鳴くと、その家で誰かが亡くなる、あるいは悲しいことが起こる」「鍋で意味もなく湯を沸かすと敵が増える」「ハサミを手渡しするとケンカが起こる。ハサミは置き渡ししなければならない」など。またトルコででも、日本ででも使われている迷信があります:「夜、爪を切らない」。エクシ・ソズリュックをみるとこの迷信についてこう書いてあります:周りに切った爪が飛んで見つからなくなるという心配から生まれた、アラブ文化の影響によるもの、夜爪を切ると寿命も短くなるという信仰が生まれた……など。日本では夜爪を切ると親の死に目に会えないと言われます。

    Gece tırnak, Japoncada ''Yozume'' denir. Bu kelime başka bir ''Yozume - Kısa ömür anlamında'' ile aynı ses olduğundan nefret edilmiş. Aynı zamanda ''Yozume'' diğer söyleyiş ile ''Tsuya'' anlamında. Bu da ''cenaze töreni öncesi, aile üyelerinin bütün gece uyumadan rahmetlinin yanında kaldığı ve dua ettiği'' ayin olduğundan yine uzak durulması tercih edilmiş.
 夜爪は、日本語で「よづめ」。この言葉は「世詰め(人生を詰める=短くする意)」と同じ音であるため忌み嫌われてきました。また「夜詰め」、別の言い方では“通夜”という意味。これも「葬式の前、家族親戚がひと晩中寝ずに亡くなった者のそばに付き添い、冥福を祈る」儀式であるため、やはり疎んじられたようです。

    Bu batıl inanç neden doğdu? Sebepler sanırım aynı: Elektrik yokken, mum veya gaz lambasının ışığı karanlığı yeterince aydınlatmıyordu ve tırnak makası da günümüzdekiler gibi emniyetli değildi. Bir de keserken fırlayan tırnağı bulmak kolay değil ve onu basma tehlikesi de vardı. O yüzden gece, yani karanlıkta tırnak kesilmemeliydi.
    Bu arada Japonca bir kaynağa göre bu batıl inancın Konfüçyüsçülükten geldiği de söyleniyormuş.
 この迷信はどうやって生まれたのでしょう? 理由はおそらく同じ:電気がないとき、ろうそくやガス灯の明かりは暗闇を充分には照らしません。また爪切りも今日のように安全ではなかった。さらには切った時に飛び散る爪を見つけるのは簡単ではないし、それを踏むという危険もあった。だからこそ夜、暗闇で爪は切ってはならなかったのです。
 ところで、日本語のある資料によると、この迷信は儒教から来ているとも言われているようです。

2014-03-08

Gerçek kurgudan daha acayiptir / 事実は小説よりも奇なり

    Son zamanlarda Japon gıda sektörü, Endonezya'ya odaklanıyor. Dünyanın en büyük Müslüman nüfusuna sahip olan Endonezya'nın piyasasına ''Helal'' gıdalarla ve onun onaylama sistemiyle girmeye çalışıyor…
 近年、日本の食品業界は、インドネシアに注目している。世界最大のイスラム人口を持つインドネシアのマーケットに、ヘラル/ハラール食品とその認証システムで入り込もうとしている。

    Japonca bir sitede böyle makale okudum. Ama asıl ilgilendiğim konu bu değildi, böyle eğilim olduğunu biliyordum çünkü. İlgimi çeken makalenin sonunda bulunan cümle oldu;
''Kahve, aslında Sufiler tarafından ilaç niyetine içilen gizemli bir şeydi ama gittikçe içki yerine içilen, Müslümanın sevdiği içecek haline geldi. İçki, İslam'da haramdır ve Müslümanlar içki yerine içebilecek birşey arıyordu. (…) Bu yüzden Avrupa'da Yakın Çağ öncesi kahve ''Müslümanların enerji içeceği'' olarak kabul edildi ve dindar Hristiyanlar bu yüzden kahveden uzak duruyordu. Fakat 17. yüzyılın başında kahve seven biri papa oldu. Hem ''Kahve, Hristiyan olmayanların içeceğidir'' diye uyarıldığında bu Papa ''Öyleyse kahveyi Hristiyan yaparız'' deyip kehveyi vaftiz etti. Bu olaydan sonra bütün Avrupa'da kahve sevgisi patladı, inanılmaz derecede kahve talebi oluştu ve o zamanlardaki Avrupa ülkelerinin sömürgelerine de büyük etki yarattı. Yani sömürgelerde kahve plantasyonu oluşturuldu ve kahve çekirdeği ise büyük zenginlik yaratan ticari ürün haline geldi.''
 こんな記事を日本語のサイトで読みました。けれど、わたしが興味をもったのはこの話ではありません。こうした傾向があることを知っていましたから。関心を引いたのは記事の最後にあったセンテンス。
「コーヒーは、もともとイスラム神秘主義者のあいだで飲まれる秘薬のようなものでした。ところが次第に酒の代わりに飲まれる、イスラム教徒に好まれる飲み物になります。酒はイスラム教においてハラム(禁忌品)。そこでイスラム教徒たちは酒の代わりに飲めるものを求めていました。(中略)このためヨーロッパでは近世以前、コーヒーは「イスラム教徒の活力飲料」と考えられ、敬虔なキリスト教徒たちから避けられていました。ところが、17世紀初頭にコーヒー好きの人がローマ教皇になります。しかも「コーヒーは、キリスト教徒ではないもの = 異教徒の飲み物である」と警告されると、この教皇は「ならばコーヒーをクリスチャンにしよう」と言って、コーヒーに洗礼を与えます。この出来事から後、ヨーロッパ全土でコーヒー・ブームが起こり、信じられないほどの需要を巻き起こしました。そして当時のヨーロッパ諸国の植民地にも大きな影響を及ぼしたのです。つまり、植民地でコーヒー・プランテーションが興り、コーヒー豆が巨万の富をもたらす交易品となりました。」

    Bu hikaye gerçek mi değil mi bilmiyorum ama gerçek ise eğer ''Gerçek kurgudan daha acayiptir'' hakikaten!
 この話が本当なのかどうか知りませんが、本当だとしたら『真実は小説よりも奇なり』です、本当に!!