2015-08-04

Lezzetli yemek, zahmetli yemektir. / おいしい料理は、手間がかかる料理である。

    Bu sefer güzel makale bulduğum için onu çevirdim.
    今回は良い記事を見つけたので、それを翻訳しました。
Kyoto-jin blog: Myoshin-ji Taizo-in, Daiko Matsuyama http://www.trip.kyoto.jp/kyotojin/matsuyama_daiko/node_9467/
**********************
    Dün Taizo-in’in yanında bulunan Çalışma Dojosunda düzenlenen ‘‘Kōtai Furumai / görev devretme  ağırlama töreni’’ adlı etkinliğe katıldım.

    Zen okulunun Çalışma Dojosunda yılda iki kere oğlanüstü çalışma süresi var. Bunun bitişinde dojodaki çeşitli görevler devrediliyor. 6 ay boyunca (emek verdiğiniz için) teşekkür ederiz, bundan sonraki 6 ay için (emek vereceğiniz için) şimdiden teşekkür ederiz anlamında Unsui’lerin (Sadhana rahipleri) gönülden geleni yaptıkları yemekler sunuldu. Son zamanlarda dünyaca vejetaryen çoğalmakta da Shōjin-Ryōri / Budist mutfağı ve vejetaryenilik veya veganlık, tamamen farklı. Shōjin-Ryōri, sadece sebze kullanılan yemek değil. ‘‘Shōjin - diğer düşünceleri bırakıp Budizm sadharasına odaklanmak’’ denmesinin sebebi var.

    Evveli Sōtō Zen Okulunun kurucusu Dōgen, Çin’e gittiğinde mutfak işleri tam Budizm / Zen pratiği için en uygun çalışmalardan biridir diye ‘‘TENZO KYŌKUN’’ adlı kitap bile yazmış. Shōjin-Ryōri, Zen öğretimini gerçekte temsil eden / örnekleyen birşey olması gerekmekte. Malzeme başta olmak üzere ne su ne de odun israf eder. Hem yemek yiyen hem de pişiren birbirlerine saygı gösterir. Çok tatlandırmadan malzeme kendisinin tadını önemseyerek pişirir. Shōjin-Ryōri, oldukça zahmetli yemektir denir. Dün yediğim tüm yemekler, Nama - fu / taze glüten kek dışında hepsi ev yapımı olduğunu duydum.

    Basitçe lezzetli olması istenir.
    Az zahmetli olması istenir.
    Yemeklerin olmasına şükür etmeden yemek yenir.
    Şimdi böyle oldu.

    Çalışma Dojosunda klima yok. Sivrisinek de çok.

    Fakat Unsun’lerin gönülden geleni yaptıkları Shōjin-Ryōri, herşeyin en güzeliydi.
**********************

    Japonya’dayken ben de Zen mutfağı hakkında bir TV programını izlemiştim: orada bal kabağı pişiriyordu. Tencereye bal kabağı, azcık su ve bir tutam tuz koyup yavaş yavaş pişiriyordu. Vakit alıyor böyle pişirince. Fakat bal kabağının gerçek tadını ortaya çıkarabiliyordu böylece. Ondan sonra kendim aynı şekilde pişirmeye denedim, inanılmaz güzel olmuştu.
 日本にいるとき、わたしも精進料理についてあるテレビ番組を見たことがあります:そこではカボチャを料理していました。鍋にカボチャとほんの少しの水、そしてひとつまみの塩を入れてゆっくり、ゆっくりと料理していました。時間がかかります、こんなふうに料理すると。けれど、カボチャの本来の味を引き出すことができていました。その後、自分でも同じように料理してみました。信じられないくらい、おいしくできました。

    Burada da yazıldığı gibi hızlı, kolay ve zahmetsiz yemek bekleniyor artık. Böylece gerçek lezzetten uzaklaşıyoruz maalesef…
Ama Türk mutfağında da bayağı Shōjinlik olduğu kanısındayım. İmam Bayıldı, yaprak sarması, enginar pilavı misali misali…
 ここでも書かれているように、手早く、簡単で、お手軽な料理が望まれています。こうしてわたしたちは本当の美味しさから遠ざかっているのです、残念ながら。
 でも、トルコ料理って、かなり精進料理的だと感じています。イマムバユルドゥ、ヤプラック・サルマス、アーティチョークのドルマなどなど……。

    Yazın yemek pişirirken kavuruyoruz ama alın teri ile yapılan yemek kadar lezzetli olan yoktur! (Bugün bunu düşünerek yemek yapacağım :D )
 夏、料理をするともんのすごーく暑い! ですが、額に汗して作られた料理ほど美味しいものはないはず!(きょうはこのことを考えながら料理します。)