2012-02-17

Kalaycı geldiiiiii hanııııımm!! / みなさーん、銀磨きがやってきましたよぉぉぉ!!! 注・下記で訂正

Dün akşamüstü sahile yürüyüşe giderken ilk defa kalaycı gördüm. Aslında kalaycı kelimesini de ilk defa duydum. Eşime göre eskiden evdeki vitrinde gümüş eşyaları çok varmış (tabi ki şimdi de vardır ama eskisine göre azarmıştır, en azından bizde yok öyle gümüş eşyaları konulan vitrin, maaselef!? :p). Onlar kullanılmazsa da belli süre geçtikten sonra kararıyor ve hiç de çekici olmuyor. Ama temizleyip tekrar parlatmak da zahmetli bir iş. Bu zahmetli iş yapan da kalaycıdır. Eskiden sokaklarda daha çok kalaycı görünüyormuş ve onlar gelince ''kalaycı geeeeldiiiiiiiii hanııııımmm'' diye çığırıyormuş.
 昨日夕方近く、海岸へ歩きに行くとき初めてカライジュ/銀磨き屋さんを見ました。実際、Kalaycı という言葉も初めて耳にしました。主人によれば、かつては家のガラス棚に銀製品がたくさんあったそう(もちろん、いまでもあるでしょうが、昔に比べれば少なくなったでしょう。少なくともうちにはありません、そんな銀製品を飾っておくガラス棚なんて、残念ながら!?)。そうした銀製品は、使われなくても一定期間を経れば黒ずんできて、魅力的には見えません。とはいえ、キレイにして再び輝かせるっていうのも面倒な話。その面倒な仕事を引き受ける人たちがカライジュ/銀磨き屋さんです。
かつては通りでより多くのカライジュが見られたそうで、彼らはやってくると「みなさぁぁぁあああん、銀磨きがやってきましたよぉぉぉぉおおおっ」と叫んでいたそうです。

Kalay, atom numarası 50 olan, gümüş beyazlığında kolay işlenebilen, yumuşak bir element. Japoncası ise ''Suzu''dur.
Kalaylama ise, böyle kalay eşyalarını parlatma mesleğine söylenirmiş.
 Kalayとは、原子番号50の元素、白銀色で加工しやすい適度な高度の物質。日本語では「スズ」です。
 Kalaylamak/カライラマ(動詞)は、そうしたスズ加工製品を磨く職業に対して使われる言葉です。

Ama dikkatli kullanmam lazım bu kelimeyi. Çünkü kalay, argoda sövme, küfür manasına gelir, kalaylamak da eksiklikleri, kusurları görünüşte gizlemeye çalışmak, sövmek manasına gelir, o yüzden… :)
 でも、この言葉は注意して使う必要あり。というのも、kalayは、俗語で侮辱、悪態の意味になるし、kalaylamakも、欠陥や短所を上辺で隠すこと、侮辱すること、という意味になるから。

Bu arada "kalaycı'' kelimesi, Türkiye'deki köyün adı, hatta soyadı olarak da bulunmakta.
 ところで、「カライジュ」という言葉は、トルコで村の名前として、さらには名字としても使われています。

fotoğraf: bir yandan ateşe kalay eşyalarını koyuyor, bir yandan da körükle ateşe hava veriyorlar. Sonra birşey sürerek parlatıyorlar. Eşyanın büyüklüğüne göre değişiyordur ama bir tane kalaylatmak için 15-20 liraymış.
写真:一方で火にスズ加工製品をかざし、一方でふいごで火に風を送る。そのあと何かを塗込みながら光らせていました。物の大きさにもよるでしょうが、ひとつ磨いてもらうのに15〜20リラかかるそうです。

11 comments:

  1. Kusuruma bakmayın, bir arkadaşım bana söyledi,
    kalay ile kaplamış olan gümüş değil, bakırmış...
    O yüzden ''Kalayıcı geldiiiiii hanıııııımmm'' kısmının japoncası da yanlış oldu... özür dilerim...

    Bu arada hayatta ilk defa gördüm yazdım ama galiba safranbolu'da görmüş olabilirim...

    ごめんなさーいっ!!! 友達が言ったんですけど、
    スズでコーティングされたものは銀じゃなくて、銅だそうです。
    だから、"Kalaycı geldiiiii hanıııııımmmm'' の部分の日本語も間違ってます。スミマセン。※ 正しくは「スズ加工職人/ブリキ屋がやってきましたよぉおおおお、みなさぁああああんん」って感じかな!?

    ところで、人生で初めて見たって書きましたが、もしかしたらサフランボルで見たことがあるかも。。。:)

    ReplyDelete
  2. Kalaylamak , azarlamakla daha benzer bir anlama gelir aslında , sövmek bana uygun gelmedi. Öperim

    ReplyDelete
  3. merhaba kuzunun annesi :)

    teşekkür ederim :) o anlam da var (TDK sözlüğü ve ekşi sözlük'te de yazıyor, gözden kaçırmışım... sayenizde yanlışlığımı düzeltebildim, tekrar teşekkürler :)

    ReplyDelete
  4. 最近トルコ人は銀食器使っているのかと思ってトルコの経済成長に思いをはせましたが、画像を見る限り、伝統的な生活風景。銅鍍金と分かって納得しました。それにしても、日本ではもうあまりお目にかからない光景です。

    ReplyDelete
  5. Hiç sorun değil , bende yanlış öğrenmeni istemem :)) Sevgiler

    ReplyDelete
  6. Merhaba freebird

    Yeni yazınızı görünce çok sevindim ve tabi hemen bir solukta okudum.

    Kalaycılık yazınızdaki gümüş parlatma olayı değilde daha sonra yorumunuzda yazdığınız gibi bakır kap kaçak (tava, tencere, kazan vb.) mutfak eşyalarının hava ve yemek sularıyla teması sonucu üzerilerinde oluşan oksitlenmeyi önlemek için yapılır. Sürekli kullanım sonucu aşınan kalay tabakasının zamanla yenilenmesi gerekir. Yüzlerce, belkide binlerce yıllık bu meslekte teknolojinin gelişmesiyle yok olup gitti. Yaşım ve yaşadığım yer itibariyle çocukluğumda kalaycıları ve çalışmalarını gören şanslı insanlardan biriyim :) Ama sizde gördüğünüze göre benden daha şanslısınız :)

    kuzunun annesinin yorumuna katılıyorum. Azarlamak daha uygun bir karşılık bence de :)

    Bu mesleği bize tekrar hatırlattığınız için teşekkürler.

    ReplyDelete
  7. タカさん

    すみません、間違った情報で混乱させちゃいました(ぜんぶ、旦那が悪いんです :p 責任逃れ :D)
    日本にもこんなブリキ屋さんがいたんですかー? わたしは目にしたことがないんですけど。トルコには包丁研ぎ屋さんも出没しますよねー(うちでは父が研いでましたが。日本の田舎って、だいたい家に研ぎ石があった気がする)。

    イズミルのTireというところでは、このブリキ屋さんがなかなか有名っぽいです。
    http://www.tiremportal.com/index.php/Tire-Haberleri/KULTUR-VE-SANAT-HABERLERI/Yunanistan-a-Tire-den-Kalayci-Gidiyor.html

    ReplyDelete
  8. Öncelikle bir önceki yazınızda anlattığınız Usui gününüzü kutlamak istiyorum. Kutlamak doğru bir tabir mi emin değilim aslında.

    Birde yukarıdaki kalaycılıkla ilgili yazınıza bir yorum yazmıştım ama nedense görünmüyor sanırım göndermeyi başaramadım. :)

    İyi günler...

    ReplyDelete
  9. merhaba birine bakıp çıkıcam :)

    her zamanki gibi buraya geldiğiniz için teşekkür ederim :) hoş geldiniz :D
    evet, bugün tam usui'dir Japonya'da... ama maalesef bu sene Japonya'da da hava çok soğuk...
    herkes baharın gelmesini dört gözle bekliyor.

    bu arada daha önce yorum yapmışsınız, niye buraya çıkmadı, ben de anlamadım... (ben yanlış bir şey mi yapmışım... eğer öyleyse çok özür dilerim... :'( )
    tekrar yorum yapmaktan üşenmiyorsanız beklerim :)

    size de iyi akşamlar... (20 Şubat için iyi günler dilerim şimdiden)

    ReplyDelete
  10. Kalaylama işlemi bakırdan yapılmış kap kacak (tabak, tava, tencere, kazan) üzerine uygulanan bir işlemdir. Bakır zamanla hava ve yemek suyuyla temas edince oluşan kimyasal reaksiyon sunucu yeşil bir oksit tabaka ile kaplanır. Bu tabaka zehirli olduğu için bu tür mutfak eşyaları kalay ile kaplanır ve zaman zaman kalaylama işlemi tekrarlanarak sağlıklı olmaları sağlanır. birde kalaylama işleminden sonra gümüş gibi parladığı için çok güzel görünürler.

    Teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan yeni metaller nedeniyle artık bakırdan yapılan mutfak eşyaları kullanılmadığı için yüzlerce belkide binlerce yıllık kalaycılık mesleği de yok olup gidiyor. Aynı şekilde bakırdan yapılmış mutfak eşyalar da artık çok fazla üretilmiyor dur. Üretilenlerde süs eşyası olarak kullanılıyor zaten. Bu meslekleri de icra eden çok fazla kalmamıştır. Bende çocukluğumda köye gittiğimde birkaç kez kalaycı ile karşılaşmıştım.

    Evet bu gün ilk cemre havaya düştü. Dışarıda parlayan güneş ve o ışıltıyla ısınan hava gerçekten çok çok güzel görünüyor. Bahar geliyor artık. Ama birde önümüzde Mart ayı var. Mart ayı için çok güzel ve anlamlı atasözleri var. Bunlardan biri "Mart ayı dert ayı" diğeri ise "Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır". (Mart kedileriyle ilgili sözlerde var, ama onlar konumuzun dışında) :)

    ReplyDelete
  11. ooo detay bilgiler için çok ama çoooooook teşekkür ederim, birine bakıp çıkacam :)

    bence bu kalaycılar korunmalı devlet tarafından.
    yukarıdaki yorumlar içinde bir bağlantı vermiştim, Yunanistan'da artık son bulmuş kalaycı gelenekseli devam ettirmek için Tireli kalaycı yunanistan'a gitmiş. Ama Türkiye'de de son bulabilir bir şekilde korunmazsa... yeni nesillede bunu yapan var mı ya...
    Ya mesela Ankara'da kız olgunlaşma enstitüsü var, orada türkiye'deki el işleri koruma amacı da bulunuyormuş, öyle bir şey gerekiyor bu kalaycı olayına da... (tabi benim bilmediğim başka geleneksel işler de vardır, onları da korunmalı...)

    ooo gözünüz aydın!!! demek ki bahar adım adım yaklaşıyoooooo!!!

    ben o ''mart kapıdan baktırır...'' atasözünü daha önce duymuştum ama ''Mart ayı dert ayı''nı bilmiyordum, sayenizde öğrendim :)
    (mart kediyle ilgili atasözü de galiba anladım :D))))

    Japonya'da da ''kan no modori - bahar geldikten sonra kışa dönmüş gibi olmak'' ''hanabie - kiraz çiçeği açılmış ama havanın çok soğuk olması'' ''sankan shion - bahar günlerde havanın 3 gün soğuk olması ve 4 gün ısınmasının tekrarlanma'' gibi sözcükler de var :)
    o yüzden mevsimin değişim zamanında sağlığa dikkatli olmamız gerekiyor.

    ReplyDelete