2012-02-28

Türkiye'de Go / トルコで碁

Türkiye'de yaşamaya başladıktan sonra beni en çok şaşırtan şey, ''Türklerin go oynaması''ydı. Son zamanlarda Japonya'daki haberlerde "İgo girl, yani Go oynayan kız'' olduğunu öğrenmiştim ama yine de artık Japonya'da herkesçe sevilen oyun olduğu söylenemez. Çünkü bir hafta önce haberlede okuduğum kadarıyla 60 yıllık tarihi olan aylık go dergisi ''Gekkan İgo'', 5 Nisan'da çıkacak ''Mayıs 2012'' basımıyla son bulacakmış. Bu dergi, şimdi piasada bulunan go dergileri içinde en eskisidir ama son yıllarda satışı oldukça düşmüş ve okurların yaş ortalaması da yüksek olduğu için ileriki yıllarda ilginin daha da azaracağı düşünülerek derginin kapatılmasına karar verilmiş.
トルコで暮らし始めて以降、わたしが最も驚いたことは “トルコ人が碁を打つこと”でした。最近、日本のニュースで「囲碁ガール」ってのがいるって知りましたが、それでも日本においてはもはやポピュラーなゲームとは言えないでしょう。というのも1週間前にニュースで読んだ限りでは、60年の歴史を持つ月刊の碁雑誌『月刊 囲碁』が、4月5日に発売される "2012年5月号"をもって休刊するとか。この雑誌、現在市場に出回っている囲碁雑誌のなかでは最も古いもの。けれど、近年は売り上げがかなり落ち込み、読者の平均年齢も高いため今後も(雑誌への)関心が低下すると考えられ、休刊が決まったそう。

Ben de geçen seneye kadar go oynamamıştım. Babam oynuyordu, annem de emekli olduktan sonra babamla aynı hobi ile eğleneyim diye öğrenmişti ama çevremde go oynayan gençleri görmemiştim. Japonya'da go oynayan çocuklar, gençler yok demiyorum, aslında var ama çok az. Dünyaya go tanıtan Japonya'da bile go dünyası böyle durumda maalesef…
わたしも昨年までは碁を打ったことがありませんでした。父は打ちましたし、母も定年退職してから父と同じ趣味をもって楽しもうと勉強しましたが、わたしのまわりで碁を打つ若い人たちを見たことはありません。日本に碁を打つ子供や若者がいないとは言いません。実際にはいますが、とても少ないのです。世界に碁を紹介した日本でさえ、囲碁界はこんな状態なのです、残念ながら。

Türkiye'de ise Alpar Kılınç adlı bir delikanlıdan go tarihi başlamış. Galatasaray Lisesi'nde okurken okuduğu, Trevanian'ın kaleminden çıkmış ''SHİBUMİ'' adlı kitaptan esinlenerek goyu araştırmaya başlayan Alpar, 1988 yılında Ankara'da ODTÜ Go Klübünü kurmuş. Maalesef kendisi 1995 yılında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetmiş ama her sene Aralık'ta onun anısına Alpar Kılınç Go Turnuvası düzenlenmekte. Türkiye'nin sadece Ankara şehrinde değil, İstanbul, İzmir, Çanakkale, Eşkişehir vb. şehirlerinde go derneği veya topluluğu bulunmakta. Bu sene de Ocak'ta düzenlenmiş Kore-Türkiye Dostluk Turnuvası (İstanbul), Şubat'ta düzenlenmiş Ulusal Eşli Go Turnuvası (İstanbul) başta olmak üzere Akara, Adana, Çanakkale, Çorum, İzmir, Eskişehir şehirlerinde toplam 12 go turnuvası düzenlenecek.
トルコでは、アルパル・クルンチという若者から碁の歴史が始まります。彼がガラタサライ高校で学んでいるときに読んだ、トレヴァニアンの筆による『Shibumi』という名の本に刺激され、碁について調べ始めたアルパルさんは、1988年にアンカラで中東工科大学 囲碁クラブを創設。残念ながら彼自身は1995年に起きた交通事故で亡くなってしまったのですが、毎年12月には彼の名を冠したアルパル・クルンチ囲碁トーナメントが開催されています。トルコのアンカラだけでなく、イスタンブル、イズミル、チャナッカレ、エスキシェヒルなどの街に囲碁協会、または囲碁コミュニティーがあります。今年も、1月に開催された韓国ートルコ友好トーナメント(イスタンブル)、2月に開催された国際連碁トーナメント(イスタンブル)をはじめ、アンカラ、アダナ、チャナッカレ、チョルム、イズミル、エスキシェヒルで合計12の囲碁トーナメントが開催される予定です。

Ve bugün şöyle bir heber çıktı; ''Öğrenciler Dünyaca Ünlü Go Oyunu Öğreniyor''. Habere göre ''Güney Eğitim Kurumları Zenginleştirilmiş Eğitim Programı (ZEP) eğitim kadrosu Fahreddin Gürbüz'ün öncülüğünde go kulübü kurulmuş, yeni ve ilginç bir oyun olması nedediyle Zep öğrencileri tarafından ilgiyle karşılanmış.'' Fahreddin Gürbüz, go oyununda öğrencilerin alternatifli yollar düşünmek zorunda kaldığını belirterek ''Go oyunu öğrencilerin analitik düşünme yeteneklerini geliştiriyor. Analitik düşünen öğrenci derslerde değişik çözüm yolları görmeye başladığı gibi hayatta karşılaştığı problamler için de alternatifli çözüm yolları üretebiliyor.'' diye konuşmuş.
そして今日、こんなニュースがありました。「生徒たちは、世界的に有名な囲碁を学んでいる」。ニュースによると「南部教育組織 濃縮(あるいは強化)教育プログラム(ZEP)の教育メンバー、ファフレッディン・ギュルブズ氏の先導で囲碁クラブが創設され、囲碁が新しく興味深いゲームであるためZEPの生徒たちにも興味深く受け入れられた」とか。ファフレッディン・ギュルブズ氏は、囲碁において生徒たちが型にはまらない方法を考えなくてはならないことを説明しながら「囲碁は、生徒たちの分析・解析能力を伸ばします。ものごとを分析的に考察する生徒が、授業でも異なった解決方法を見つけ始めるように、日常生活において遭遇する問題においても型にはまらない解決方法を生み出すことができます」と話したそうです。

Umarım Japonya'da da tekrar go oyunu canlanır, Türkiye'deki mevcut durum da daha da gelişir…
願わくは、日本でも再び囲碁が活性化しますように、そしてトルコにおける現状がさらに発展しますように……。

イズミルある囲碁協会 http://www.goizm.org/
トルコ囲碁棋士協会 http://www.tgod.org.tr/
イスタンブル囲碁学校 http://www.gookulu.com/

2012-02-17

Kalaycı geldiiiiii hanııııımm!! / みなさーん、銀磨きがやってきましたよぉぉぉ!!! 注・下記で訂正

Dün akşamüstü sahile yürüyüşe giderken ilk defa kalaycı gördüm. Aslında kalaycı kelimesini de ilk defa duydum. Eşime göre eskiden evdeki vitrinde gümüş eşyaları çok varmış (tabi ki şimdi de vardır ama eskisine göre azarmıştır, en azından bizde yok öyle gümüş eşyaları konulan vitrin, maaselef!? :p). Onlar kullanılmazsa da belli süre geçtikten sonra kararıyor ve hiç de çekici olmuyor. Ama temizleyip tekrar parlatmak da zahmetli bir iş. Bu zahmetli iş yapan da kalaycıdır. Eskiden sokaklarda daha çok kalaycı görünüyormuş ve onlar gelince ''kalaycı geeeeldiiiiiiiii hanııııımmm'' diye çığırıyormuş.
 昨日夕方近く、海岸へ歩きに行くとき初めてカライジュ/銀磨き屋さんを見ました。実際、Kalaycı という言葉も初めて耳にしました。主人によれば、かつては家のガラス棚に銀製品がたくさんあったそう(もちろん、いまでもあるでしょうが、昔に比べれば少なくなったでしょう。少なくともうちにはありません、そんな銀製品を飾っておくガラス棚なんて、残念ながら!?)。そうした銀製品は、使われなくても一定期間を経れば黒ずんできて、魅力的には見えません。とはいえ、キレイにして再び輝かせるっていうのも面倒な話。その面倒な仕事を引き受ける人たちがカライジュ/銀磨き屋さんです。
かつては通りでより多くのカライジュが見られたそうで、彼らはやってくると「みなさぁぁぁあああん、銀磨きがやってきましたよぉぉぉぉおおおっ」と叫んでいたそうです。

Kalay, atom numarası 50 olan, gümüş beyazlığında kolay işlenebilen, yumuşak bir element. Japoncası ise ''Suzu''dur.
Kalaylama ise, böyle kalay eşyalarını parlatma mesleğine söylenirmiş.
 Kalayとは、原子番号50の元素、白銀色で加工しやすい適度な高度の物質。日本語では「スズ」です。
 Kalaylamak/カライラマ(動詞)は、そうしたスズ加工製品を磨く職業に対して使われる言葉です。

Ama dikkatli kullanmam lazım bu kelimeyi. Çünkü kalay, argoda sövme, küfür manasına gelir, kalaylamak da eksiklikleri, kusurları görünüşte gizlemeye çalışmak, sövmek manasına gelir, o yüzden… :)
 でも、この言葉は注意して使う必要あり。というのも、kalayは、俗語で侮辱、悪態の意味になるし、kalaylamakも、欠陥や短所を上辺で隠すこと、侮辱すること、という意味になるから。

Bu arada "kalaycı'' kelimesi, Türkiye'deki köyün adı, hatta soyadı olarak da bulunmakta.
 ところで、「カライジュ」という言葉は、トルコで村の名前として、さらには名字としても使われています。

fotoğraf: bir yandan ateşe kalay eşyalarını koyuyor, bir yandan da körükle ateşe hava veriyorlar. Sonra birşey sürerek parlatıyorlar. Eşyanın büyüklüğüne göre değişiyordur ama bir tane kalaylatmak için 15-20 liraymış.
写真:一方で火にスズ加工製品をかざし、一方でふいごで火に風を送る。そのあと何かを塗込みながら光らせていました。物の大きさにもよるでしょうが、ひとつ磨いてもらうのに15〜20リラかかるそうです。

2012-02-04

Risshun, bahar başlama günü ve Cemre / 立春、春の始まりとジェムレ

Japonya'da bugün ''Bahar Başlama Günü / Risshun (Rişşun)'', yani baharın başlangıcıdır. Takvim üzerinde artık bahar gelmiş demektir.
Ve Risshun duyunca her zaman aklıma gelen Türkçe sözcük var; Cemre. Daha önce (13 Mart 2008 tarihinde) cemre hakkında bu blogumda da yazmıştım ama sadece Japonca olarak yazdığım için tekrar bu konu hakkında yazmak istiyorum.
 日本では、きょう「立春」、つまり春の始まりです。暦の上ではもう春が来た、ということ。
 そして立春、と聞くと必ず思い浮かぶのが、トルコ語の言葉「ジェムレ」。以前(2008年3月13日)、ジェムレについてこのブログでも書いたのですが、その時は日本語でだけ書いたので、もう一度この話題について書きたいと思います。

Japonya takviminde yirmi dört dönüş noktası (Japoncada ''nicuğyonsekki'' denir) bulunmakta ve bunların bir tanesi de Risshundur. Risshundan sonra Usui (yazı olarak ''yağmur suyu'', anlam olarak karın yağmura dönüş zamanı), ondan sonra Keichitsu (Toprağın ısınması nedeniyle böcekler kış uykusundan uyanıp topraktan çıkar anlamında) gelir.
 日本の暦には24の節目(日本語で「二十四節気」と言われます)があり、このうちのひとつが立春です。立春の次には雨水(文字としては「雨の水」、意味的には雪が雨に変わる変わる頃」になります)、その次には啓蟄(大地が暖まることで、虫たちが冬眠から目覚め、土中から出てくるという意味)がやってきます。

Cemre ise TDK - Türk Dil Kurumu Büyük Sözlük'e göre şöyle anlama gelir; Şubat ayında birer hafta arayla havada, suda, toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi. Vikipedi'ye göre ise ''İlk cemre 20 Şubat'ta havaya ve yedişer gün arayla da suya ve toprağa düşer.'' Yani ilk cemre, 20 Şubat'ta havaya düşerse, 27 Şubat cıvarında suya, 5-6 Mart cıvarında toprağa düşer demektir.
 ジェムレはと言うと、TDK-トルコ言語協会の大辞書によれば、次のような意味になります。2月に1週ごとの間隔で大気に、水に、そして大地に発生すると考えられている温かさの上昇。ウィキペディ(トルコ語版Wikipedia)には、「最初のジェムレは2月20日に大気に、そして7日ごとの間をあけて水に、大地に落ちる」とあります。つまり、最初のジェムレが2月20日に大気に落ちたとすると、2月27日頃に水へ、3月5-6日頃に大地に落ちるということです。

Bugün Risshun-Bahar Başlama Günü demiştim. Ve Usui ise 19 Şubat cıvarı, Keichitsu ise 6 Mart cıvarındadır (Bu seneye göre biraz değişir, 2012 yılında Usui 19 Şubat'ta, Keichitsu ise 5 Mart'ta).
Japonya takvimindeki bu dönüş noktası, cemreye benzemiyor mu? Önce havaya, sonra su ve toprağa düşmek, hemen hemen aynıdır. Risshun, ilk cemreden biraz erken gelir ama usui ve ikinci cemre, keichitsu ve üçüncü cemre hemen hemen aynı tarihte.
 きょうは立春、春の始まりの日だと言いました。そして雨水は2月19日頃、啓蟄は3月6日頃です(これは年によって若干変わり、2012年は雨水が2月19日、啓蟄が3月5日です)。
 日本の暦におけるこの節目、ジェムレに似ていませんか? まず大気に、次に水に、そして大地に落ちる。これってほとんど同じです。立春は一番最初のジェムレよりも少し早くやってきますが、雨水と2番目のジェムレ、啓蟄と3番目のジェムレはほぼ同じ頃です。

Vikipedi'ye göre Cemre; ''Türk ve Altay halk kültüründe ve mitolojisinde İmre (İmere veya Emire) adı verilen cinin neden olduğuna inanılan'' fenomenmiş. Öyleyse cemre ve Risshun-Usui-Keichitsu'nun kökü aynı olduğunu düşünmek, o kadar yanlış değildir bence (Çin ve Kore'nin takviminde de yirmi dört dönüş noktası bulunmakta).
 ウィキペディによればジェムレは「トルコおよびアルタイ民族の文化および神話学において、イムレ(イメレ、またはエミレ)の名をもつ精霊がいると信じられる」現象だとか。だとしたら、ジェムレと立春ー雨水ー啓蟄のルーツが同じであると考えることは、それほど間違いではないように思います(中国と韓国の暦にも、24の節目があります)。

Evet, siz ne dersiniz? Cemre ve Risshun-Usui-Keichitsu'nun kökü aynı mı? Sizin düşüncenizi paylaşabilirseniz çok sevinirim.
 さて、皆さんはどう思いますか? ジェムレと立春ー雨水ー啓蟄のルーツは同じでしょうか? 皆さんの考えを聞かせてもらえると嬉しいです。