30 Mayıs'ta eşimin arkadaşının stand-up gösterisi olacaktı, 3 Haziran'da da İzmir'deki Japonya Derneği: JİKAD - Japonya İzmir Kültürler Arası Dostluk Derneği başkanı Arzu, Japonya İmparatorundan Yükselen Güneş, Altın ve Gümüş Işıklar Nişanı alacaktı. (Tabi sözde İmparator diyorum, ama kendisi gelmiyor, onun yerine Japonya Konsolosluğunda verildi. Bu arada Mayıs başında Japonya'ya gidip İmparator Sarayı bahçesinde düzenlenen, İmparatorun da katıldığı törene de gidebiliyormuş, Fakat Arzu arkadaşları ile beraber güzel bir gün geçirmeyi tercih etti, İstanbul'da konsolosun konağında aldı)
5月末〜6月初め、6日間イスタンブルに行きました。
5月30日につれあいの友人のスタンドアップショーがある予定で、6月3日にはイズミルの日本協会・JİKAD - 日本イズミル文化友好協会の協会長アルズが日本の天皇から旭日双光章という勲章を授与される予定でした。(天皇って言ってますが、実際に天皇が来るわけじゃなく、イスタンブルの日本総領事から授与。ところで5月の最初に日本に行って皇居の庭で開催される、天皇も参加する式典に行くこともできたのだとか。アルズは友だちたちと一緒に佳き日を過ごしたいとイスタンブル総領事の官邸で勲章を戴きました)
Biraz sözü uzattım. Asıl bugün yazmak istediğim şuydu: İstanbul taksileri.
Ya arkadaşım, böyle taksi mi olur? Hemen hemen hiç durmuyor. bir yerden bir yere gidelim derken hiç durdurmak imkansız.
İlk taksim'e indiğimde valizler var diye taksiye binmek istedik ama tabi gitmek istediğimiz yer yakın diye iki taksi reddetti bizi. Biri ''Ya ben buranın yabancısıyım da... nasıl gideceğimi bilmiyorum'' dedi, (Allah belanı versin, sen bilmeden nasıl taksi şöförü olursun, daha iyi bahane uydursana en azından!!!) diğeri ise ''Orası çok yakın'' dedi. (İkincisine ikna olduk, en azından doğru dürüst ifade ettti yani) Böylelikle valiz çeke çeke Cihangir'deki otele kadar yürüdük.Sonra sabahtan adaya gidelim diye kadar verdik. Ben Karaköy'den feribot çıkacağını düşündüm ama Kabataş'tan çıkıyor. Acilen taksiye binmemiz gerekiyor ama her gelen taksi bizi durmadan geçiyor. Bir tane durdu, Kabataş'a kadar götürdü, taksimetre 50 TL idi ama şöför ''indi bindi 90 lira'' dedi. Tarıtışacağımız vakit yok, tamam 90 TL ödeyip çıktık. Başta ''Dolandırıldık mı acaba?'' dedik ama internetten bakınca gerçekten en düşük fiyat 90 TL imiş. Öyleyse yakın diye reddetme yani!!!
ちょっと前置きが長くなりました。今日ここで書きたかったのはこれ:イスタンブルのタクシー。
冗談もほどほどにしろっ、こんなタクシーってある? ほぼほぼつかまえることができないのです。ここからあそこまで行こうってのに、まったく捕まらない。
最初、タクシム広場に来た時にスーツケースもあるし、タクシーで行こうと思ったのですが、近くだからと2台のタクシーが拒否。ひとりは「自分は、この辺の地理あんまり知らないから」と。(なめとんか、おんどりゃー! あんたが知らんで、どうやってタクシー運転手やってんだ。少なくとももうちょっとマシな言い訳考えろーっ!)もう一人は「そこはめっちゃ近いやん」と。(2台目の返事には納得しました。とりあえず正直に言うとる)こうして、私たちはスーツケースを引きながらジハンギリにあるホテルまで歩きました。
その後、朝から島(ヘイベリ島ーイスタンブルには1時間ほどで行ける島々があります)に行こうと決めました。カラキョイからフェリーがあると思ったのですが、実際はカバタシュから。急いでタクシーに乗らなければなりません。けれど来るタクシーは皆素通り。やっと1台止まってカバタシュまで連れてってくれました。メーターは50リラだったけど、運転手は最低料金90リラだと。ここで議論する時間はなく、90リラを支払って降りました。最初はボラれたか? と思いましたが、後で調べてみると本当に最低料金90リラでした。だったら「近い」という理由で乗車拒否するなよ!Aslı olay bundan sonra başlıyor. O gün 31 Mayıs'tı ve Taksim meydanında Gezi Parkı protestosunun 11. yıldönümü olarak bir araya gelelim deniyordu. Biz turistiz, gitmiyoruz ama erken akşam (daha akşam 5 olmadan) Kabataş'a döndük, füniküler ile Taksim'e kadar gidecektik. Fakat girişi kapalı. Nedenini anlayamıyoruz. Yapacak bir şey yok, biz yürüyerek Taksim'e kadar gittik. Taksim meydanı, tamamen barikatlar ile çevirilmiş, her yerden polis kaynıyordu. İstiklal Caddesi'ne yan tarafından giren sokaklar da her köşesinde barikatlar var, polisler var. Bu nedir?
15 Temmuz demokrasi bayramı diyorsunuz ama demokrasi böyle bir şey mi yani. Yapmak istiyorlarsa yapsınlar, kendini özgürce ifade etme hakkıları var. Fakat o gün saat 15:00 civarı, İstanbul Valisi tarafından Taksim meydanı'na ulaşabilecek metro hatları kapatılmış ve yürüyerek otele dönmek zorunda kaldık.
Otele döndüğümüzde bu ne böyle diye sorduk: Biz alıştık dediler. Hep yapıyorlar dediler. 1 Mayıs olsun, Gezi yıldönümü olsun, insanların bir araya gelecek zamanı, bu şekilde engelliyorlarmış! Valla 15 Temmuz demokrasi bayramında ne yapacaklar merak ettim. * Pardon doğru adı ''15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'' imiş.
İnsanların bir araya gelmesi istenmiyor, ama bir yandan da başka bir gün olunca ''Birlik'' olabiliyor nasıl çelişikilik bu.
そして本当の事件はこれから始まります。その日は5月31日で、タクシム広場ではゲズィ公園のデモ運動の11周年が企画されていました。私たちはツーリストなので行く気はありませんでしたが、夕方早め、5時前にカバタシュに戻り、地下ケーブルカーでタクシム方面に戻る予定でした。ところが入り口が閉まっています。理由がわかりません。かと言ってなすべきこともなく、歩きでタクシムまで戻りました。そこは完全にバリケードで囲われ、集められた警察官がそこかしこに! イスティクラル通りに繋がるすべての横道にもバリケードが築かれ、警官がゴロゴロ。なんだこれ!?
7月15日は民主主義の日って言うけど、民主主義ってこんなこと? したいことができる、それぞれが自由に自分を表現する権利がある。けれど、あの日午後3時ごろ、イスタンブル県知事(日本語にするとこうなるけど、実際には選挙で選ばれる人ではなく、国から任命される人なので、日本の県知事とは違う)がタクシム広場に通じるメトロなどを停止したそう。おかげで私たちは歩いてホテルに帰るハメに陥った。
3 Haziran, kaldığımız otelden başka bir otele geçiyoruz, ve otele taksi çağırmasını istedik. Gelmiyorlar dediler. Yani ancak 30 dakikada gelir diyor. Ne? Neden?
Diyorlar ki genelde havalimanına gitmiyorsa taksiler gelmiyormuş. O zaman butik otelde kaldığımız için böyle muamele görüyoruz diye düşünmüştüm ama yanılıyormuşum.
O gün otelden İstanbul Konsolosluğun konağına gidiyoruz. Tören akşam 7'de başlıyor ama erkenden çıkalım diye 6'a 10 kala filan çıkıyoruz. Otele taksi çağırmasını istedik. Yine aynı cevap: Havalimanına gitmediği sürece gelmiyor. Oteldekiler de yardımıcı olamıyor. Çaremiz yok.
それは置いといて。主題はこれじゃなく、イスタンブルのタクシー。
6月3日、それまで滞在したホテルから別のホテルに移ろうと、ホテルにタクシーをお願いしました。ホテル側は「来ない」と。来ても30分以上かかる、と。はぁ? どう言うこと?
ホテルの人が言うには、通常空港に行く、という場合でない限りタクシーは来ない。その時は小さなホテルに泊まったからこんな扱いなのか?と思ったのですが、どうやらそうではなかったのです。
同日、別のホテルからイスタンブル総領事の官邸へ向かおうとしていました。授与式は夜7時からですが、早めに出ようと6時10分前に外へ。ホテルへタクシーをお願いしましたが、やはり同じ返事。空港に行かない場合は来ない。ホテルのスタッフもこの件はサポートできない状態。万事休す。
Otelin yol karşısında bir taksi duruyor, biz de oraya gidiyoruz ama içinde şöför yok. İstanbul'da şu an büyük tabelada ''Über çalışıyor'' yazıyordu ama bu normal über değil, yine taksilere gidiyor tüm çağırılar için. Über'den de çağırdık ama yine gelmiyor. Yapacak bir şey yok, otobüs durağına kadar yürüdük, orada otobüs bekleyerek taksi çevirmeye deniyoruz ve Allah'tan bir tane durdu, hemen bindik. Yoksa törene geç kalacaktık.
Törende İstanbul'da oturan biri ile tanıştık, taksi konusunu konuştuk. Turist de olsa İstanbul'da oturan olsa fark etmez, taksi yakalamak mümkün değil dedi. Aslında olması gerekenin 3'te bir mi ya da 2'de bir mi, o kadar az taksi varmış. O yüzden millet zor durumda, fakat taksi koperatifi de sayısı çoğalmasını istemiyormuş, kendilerini korumak için. Durumu dehşet verici.
Bu seferki İstanbul deneyiminden İstanbul'a gitme hevesimi kaybettim. Tabi ki sadece İstanbul'da olanlar var ama bizde Vali bey gibi özel şöför yok, araba yok. İlla toplu taşıma veya taksiye binmek zorundayız. Ama ortada taksi yok. Yok! Yok! Yok!
ホテルの向かいの道に止まっているタクシーを見つけ、そこまで行ってみたけれど中に運転手がいない。イスタンブルでは現在大きな広告板に「ウベル、動作中」と書いてある。でもこれはみんなが知っているウベルじゃなく、リクエストはすべてタクシーに行くようになっている。ウベルからも呼んでみたけどやはり来ず。もう万策尽きた、とバスの停留所に向かい、バスを待ちながらタクシーを捕まえようと手を挙げる。神はいるもの! 1台が止まり、なんとか乗れた。乗れなかったら、勲章授与式に間に合わなかったよ。
授与式でイスタンブルに住む方と知り合い、タクシーについておしゃべりした。観光客であろうが、在住者であろうが関係なし。イスタンブルでタクシーを捕まえるのは至難の業なのだとか。実際、必要なタクシー数の2分の1、あるいは3分の1しかタクシーが動いていない状態で、みんなタクシー飢饉。それなのにタクシー協会は自分たちを守るために数が増えるのを良しとしない。もう最悪の状態。
今回のイスタンブルの体験を踏まえ、もはやイスタンブルは行きたいと思う場所でなくなった。もちろんイスタンブルにしかないものもたくさんある。でも、私たちには県知事みたいに自分専用の運転手がいるわけでも、車があるわけでもない。とにかく公共の交通機関かタクシーを利用するしか方法がない。けれど、タクシーはいねーっ! いねーっ!っつったらいねーっ!
Türkiye oldukça hayret verici bir ülke. Bu 1 - 2 sene enflasyon oranı yılda %70 civarı. Yani 2 senede 1.5 kat fiyatlar yükseldi demek. Kiralar arttı, 1 senelik sözleşme var ve kirası 1 senede 2 kat 3 kat oluyor. Böyle yaşanmaz diyorum ama yaşanıyor bir şekilde. Alışveriş merkezi, insanlar ile dolu. Herkes dışarıda yemek yiyor. Taksiye karşı şikayetler dolu, ama durum değişmiyor ve insanlar bir şekilde uyum salıyor. Valla bravo!トルコは本当に驚く国です。ここ1ー2年のインフレ率は年70%ほど。つまり、2年で価格が1•5倍になったってこと。賃貸料も高騰中だし、1年の賃貸契約で、1年後には2倍、3倍の賃料が要求される。これじゃあ住めない、と思うのだけど、なぜかみんな生きている。ショッピングセンターは人でいっぱい。みんな外でご飯を食べたりしている。タクシーに対しても不平不満は溜まる一方。でも、状況は変わらない。人々はなんとかその暮らしに沿って生きている。ほんと、すごい。
No comments:
Post a Comment