2024-07-10

Nazar değdi / ナザール・デーディ: 邪悪な目に触れる

   Kötü bir şey olduğunda Türkiye'de şöyle denir: ''Nazar değdi''.

 悪いことが起こった時にトルコではこう言います。「ナザール・デーディ / 邪悪な目が触れた」。

   Nazar kelimesinin anlamı, TDK (Türkiye Dil Kurumu) sözlüğüne göre ''Belli kimselerde bulunduğuna inanılan, kıskançılık veya hayranlıkla bakıldığında insanlara, eve, mala, mülke hatta cansız nesnelere kötülük verdiğine inanılan uğursuzluk; göz''.

   Türkiye'de nereye giderseniz gidin, hediyelik eşyalarında kesinlikle ''Nazar boncuğu'' denilen, genelde mavi renkli göz süsü bulunuyor. Eskiden ben de bunu çok severdim ve alırdım. Hiç çıkarmadan taktığım kolyem de nazar boncukludur. (10 seneden fazla takıyorum ve bu sene baharda kopmuştu. Tamirciye götürünce 5 dakikada tamir etti, ben de takmaya devam ediyorum) Yani bir bakma ben de inanıyorum... belki yanlış olabilir ama Japonya'daki omamori, yani muskalar gibi düşünüyorum.

   Bu arada kolye koptu, tabak kırıldı derken de ''Nazar çıktı'' denir. Sahibinin yerine o nesne nazarı aldı (sahibini kurtardı) anlamında. Bu deyiş içime siniyor.

 「ナザール」という言葉の意味は、トルコ言語協会の辞書によると「特定の人にあると信じられている、嫉妬や称賛の目で見られたときに人や家、もの、財産、さらには無生物にさもたらされると信じられている不運、妬みの目」。

 トルコのどこへ行こうと、お土産物屋さんには必ず「ナザール・ボンジュウ」と呼ばれる、通常は青い目の飾りが売られています。かつてはわたしもこれが好きで、よく買いました。外すことなく身につけているネックレスもナザール・ボンジュウがついています。(10年以上身につけていて、今年の春に切れてしまった。修理に持っていくとものの5分で直してくれたので、また身につけ続けています)つまり、ある意味わたしも信じている、と言っちゃうと違うけど、日本のお守りみたいな感覚かな、と思っている。

 ところで、ネックレスが切れたとか、お皿が割れたとかってときは「邪悪な目が出ていった/消えた」と言われます。持ち主の身代わりにその物が邪悪な目を受けた(持ち主を救った)と言う意味で。この言い方は納得できます。


   Yine de ''Nazar değdi'' dendiğinde azıcık rahatsız hissedebiliyorum. 

   Mesela 11 Mart 2011'de Japonya'da büyük bir deprem ve tsunami oldu, pek çok kişi beni görünce geçmiş olsun demekle beraber ''Nazar değdi'' dedi. Bu şekide söylenmesini yediremedim kendime.

 それでも「邪悪な目が触れた」って言われると、ちょっと居心地が悪く感じてしまう。

 例えば2011年3月11日、日本で大きな地震と津波が起こって、たくさんの人がわたしをみると「お大事に」という言葉とともに「邪悪な目が触れた」って言ってた。この言い方、どうしても素直に受け取れなかったんだよなー。


   2020 yılından beri yazın serin diye Uluborlu / Isparta'daki eşimin anneannesinden kalan eve geliyoruz. 2022 sonbaharında yerde kurutulan cevizlerin üstüne basıp kaydım, bileğimi kırdım. Bu sene kurban bayramı haftasının sonuna doğru, yine koltuğun ayağına vurup ayak serçe parmağımı kırdım.


   Yine ''Nazar değdi'' dendi. Yine sindiremiyorum bu deyişi. Uluborlu'da ikinci kez kemiğmi kırdığım için de akrabamızdan biri ''Kurban kesmen lazım'' dedi. O kadar kemiğim kırılıyor ki burada, değen nazar da büyük, artık kurban kesip bu nazarları gidermem gerekiyormuş. (Tabi ki öyle bir şey yapmam, belki kurşun dökerim - şaka :) )

 2020年から夏は涼しさを求めてウスパルタのウルボルルにある連れ合いのおばあちゃんが残してくれた家にきています。2022年の秋には胡桃の上を踏んでしまって滑って転び、手首を骨折。今年も犠牲祭の週の終わりにソファの足に足の小指をぶつけて骨折。

 ふたたび「邪悪な目が触れた」って言われました。やっぱり消化できない、この言い方。ウルボルルで2回の骨折のため、親戚のうちの一人は「(邪悪な目を祓うために)犠牲をお供えしないといけないな」とまで言う。それほど骨折しちゃってるから、触れた邪悪な目の力も強大で犠牲をお供えせずには祓えないと。(もちろん、そんなことはしません。もしかしたら“クルシュン・ドケリム(民間信仰で、鉛を溶かして水の入った容器に落とし、その形で邪悪な目や病気を防ぎ、また治療するもの)” ー ウッソぴょーん!


   Yeni bebek doğduğunda kutlamaya gidersek, ''Maşallah maşallah, çok güzelsin, nazar değmesin'' deriz. Bu cümledeki ''Nazar değmesin'' beni çok rahatsız etmiyor. Japonya'da da yeni doğan çocukları korusun diye ''Mayoke / Musuka'' ''Yakuyoke / Kötü büyü ve/veya uğursuzluk giderme'' oluyor. Yeni doğan bebek, bu dünyaya geldikten yaklaşık 1 ay sonra ilk defa shinto tapınağına götürülür, hem doğumu kutlanır hem de sağlıklı büyüsün diye dilek tutulur - o zaman bebeğin alnına kırmızı bir işaret veya yazı yazılır. Mesela bu da bir uğursuzluk giderme inanışından geliyor. 

 赤ちゃんが生まれた時にお祝いに行って「マッシャラー、マッシャラー(これも邪悪な目が触れないようにという祈りを込めて言われるお守りのような言葉)、素晴らしい赤ちゃんね、弱な目が触れませんように」とは言います。この文脈での「邪悪な目が触れませんように」には居心地悪さを感じません。日本でも新しく生まれた子どもをお守りくださいと魔除けや厄除けはありますから、そのせいかな。赤ちゃんが産まれて約1ヶ月後、初めて神社にお参りする際、産まれたことを祝い、また健やかに育ちますようにとお願いします。そのとき、赤ちゃんの額に赤い印や文字が書かれます。たとえば、これもまた悪霊祓いの信仰から来ています。


   Fakat özellikle doğa felaketinden dolayı bir şey olduğunda ''Nazar değdi'' denmesi, aynı şey gibi gelmiyor bana. Söyleyenlerin kötü niyeti olmadığını biliyorum. Ağız alışkanlığı gibi bir şeydir. Belki ''Nazar değdi'' demek ''Nazar gitsin, bitsin uğursuzluğu gidersin'' anlamında söyleniyordur ama nedense sindiremiyorum bu deyişi. 

 それでも、特に自然災害で何か起こったときに「邪悪な目が触れた」っていうのは、同じことじゃないように思うのです。言っている方には悪気がないのは分かっています。言い慣れた言い回しぐらいのものでしょう。もしかしたら「邪悪な目が触れた」というのは「邪悪な目が祓われて、悪運不運が取り払われるように」という意味で言っているのかも。それでも、どうやってもこの言い方は消化不良を起こす。

   Neden böyle hissediyorum bir düşündüm. 

   Sanırım, ''Nazar değmesin'' derken daha kötü bir şey olmamış. İlerde kötü bir şey olmasın dileğini dile getiriyor burda. Aksine ''Nazar değdi'' ise olan olmuş. Sebebi nazar olsa başka bir şey olsa fark etmiyor, olmuş şeye sonradan bahsedildiği için içime sinmiyor galiba. 

 どうしてこんなふうに感じるのか、ちょっと考えてみました。

 おそらく「邪悪な目が触れませんように」と言うとき、まだ悪いことは起こっていない。将来悪いことが起こらないようにという願いを込めてここでその気持ちを伝えています。反対に「邪悪な目が触れた」はもう起こったこと。理由が邪悪な目であれ、何であれ、関係ありません。起こってしまったことに後から言及しているからどうも座りが悪いのです、たぶん。


   Uluborlu'da kemiğimin kırılması, bana kalırsa tesadüf. Eşime kalırsa benim ''Tez canlılığından dolayı''. Biraz yavaş hareket edersem önlenebilecek bir şey. Tabi bu huyumu kolay kolay değiştiremiyorum. Türkçede de denir ya ''Huylu huyundan vazgeçmez'' diye. Japoncada da deriz ''Küçük yaştayken edindiği huy, yaşlansa da değişmez''. 

 ウルボルルで骨折したのは、わたし的には偶然。つれあいに言わせればわたしの「イラチな性格のせい」。もう少しゆっくりと動けば防ぐことができること。もちろん、わたしのイラチな性格は簡単には直せない。トルコ語で言うじゃないですか。「一度ついた習慣/性格は治せない」。日本語でも言います。「三つ子の魂百まで」。


   Her neyse bundan sonra kemiğimi kırmamam lazım - artık yaşlanıyorum!! 

 とにかく、これからは骨折しないようにしなくちゃ。もう若くはないのだから!

No comments:

Post a Comment