2015-11-21

Haberlerdeki hikaye değiller / 彼らは、ニュースの中の話ではない。

    Sabah 9:30’ta feribot Bodrum Kalesi’nden kalktı, yaklaşık 1 saat sonra Kos’a vardı. Vapurdan indikten sonra pasaport kontrolünü beklerken etrafa bakıyordum: Tellerin üzerinde giysiler vardı fakat o zaman bir şey düşünmedim. Sonra Neratzia Kalesi’nin yanından geçip eski şehrin meydanına gidiyordum da nedense hiçbir Yunan’ı görmüyorum, onların yerine Arapları görüyorum, tellerin üzerine giysiler asanları gördüm ve jeton düştü: Evet bunlar Suriyeli mülteciler! Dün gece mi Kos’a vardılar, ıslanmış giysileri tellerin üzerine asıp kurutuyorlardı. Kalenin yanında da emniyet binası var: herhalde orada mülteci olarak başvuru yapıyor olmalılar ki bayağı sıra vardı - Daha önce bir haberde okudum: Mülteci olarak başvuru yapınca kısa bir süre Yunanistan’da kalma hakkını kazanıyorlar, mesela üç gün. Ve bu üç gün içerisinde Yunanistan’ı geçip başka ülkeye gidiyorlar. Bu sıra bekleyenler arasından geçip (2-3 yaşındaki çocuklar da gördüm) meydana gitmeye çalışıyorum da meydana yakın bir kafe ise neredeyse Araplar, yani Suriyeli mülteciler ile dolu, menüde de Arapça yazıyordu. Demek ki bayağı geliyorlar buraya.
 朝9時半にフェリーはボドルム城から出発、約1時間後にコス島に到着しました。フェリーから降りたあと入国審査を待っているときに周りを見回していると、金網の上に衣服が掛かっていました。でも、その時は何も考えませんでした。それからネラツィア城のそばを通って旧市街の広場に向かいましたが、何故だかまったくギリシャ人を見かけません。その代わりにアラビア人を見かけました。金網の上に衣服を干す人たちを見て分かりました:そう、この人たちはシリア難民なのです! 昨夜コス島に到着されたのか、濡れた衣服を金網に掛けて乾かしているのです。城のとなりには警察署があり、そこで難民申請をしているのでしょう、かなりの列ができていました。以前にニュースで読んだことがあります:難民として申請すると短期間ギリシャに滞在する権利を獲得できる、たとえば3日間。そしてのその3日のあいだにギリシャを抜け、別の国に行くのです。申請を待つ列のなかを抜け(そこで2~3歳の子どもたちも見かけました)広場に行こうとしていたのですが、広場近くのあるカフェはほとんどアラビア人、つまりシリア難民でいっぱい。メニューもアラビア語で書いてありました。かなりのシリア難民が来ているということです。

    Evet, haberlerde okuyorum, duyuyorum, hatta Japon haberlerinde de Suriyeli mültecilerin Ege Denizi’ni geçip Yunanistan’a varmaya çalıştıklarını biliyorum ama sadece haber olarak biliyordum. Bu sefer o gerçeği görmüş oldum. Evet bunların hepsi gerçek. Uzak bir yerde yaşananlar değil, bize yakın bir yerde, gönlümüze yakın bir yerde olanlar… Arapları gördüm dedim fakat ben onları gördüğümde Türkleri de gördüm, Japonları da gördüm. Demek istediğim onlar biz olabilirdik, ben olabilirdim. 
 そう、ニュースで読んだり、聞いたりしたし、さらには日本のニュースでもシリア難民がエーゲ海を渡ってギリシャに渡ろうとしていることは知っていました。でも、それはただのニュースとして知っていたのです。今回は、その現実を実際に見てしまった。そう、これらはすべて現実。遠くのどこかで起こっていることではなく、わたしたちに近いところで、わたしたちの心に近いところで起こっている……アラビア人を見たと書きましたが、わたしは彼らを見たときにトルコ人を、日本人を見ていました。わたしが言いたいのは、彼らはわたしたちでもあり得た、わたし自身でもあり得たということです。

    Eski şehir içinde çok dolaştım, kalenin karşı tarafa gittim, Marina Kos tarafına da gittim ancak hiçbir yerde Suriyelileri görmedim. Onlar sadece emniyete yakın yerlerde takılıyorlardı. Başka nerede gördüm: sadece feribot biletini satan yerde sıralandıklarını gördüm - sanırım mülteci olarak kayıt olduktan sonra hemen bilet alıp gidiyorlar.
 旧市街でかなり歩き回ったし、城の対岸の方にも、コス・マリーナの方にも行きましたが、どこにもシリア人たちを見かけませんでした。彼らはただ警察署の近辺でたむろしていました。それ以外のどこで見かけたか:フェリーのチケット売り場で並んでいるところを見かけました。おそらく難民として登録を済ませた後すぐにチケットを買って旅立つのでしょう。

    Marinaya yürürken ise sahilde bozulmuş şişme botunu, bırakılmış can yeleklerini gördüm. Bu bota binenler, o can yeleğini giyenler, inşallah sağ sağlim varmıştır Kos’a. Bu sahilden karşıdaki Akyarlar, oldukça yakın görünüyor. Evet sağlam feribota binersek zaten yakındır, 30 dakika derken etrafa bakıp fotoğraf çekerek, selfi çekerek geçer fakat gece, karanlık içinde, küçücük şişme bota binen mülteciler için 5 mil / yaklaşık 10 kilometre mesafesi bile inanılmaz uzundur, uzaktır. Hem de o şişme botunun altında ölüm olabiliyor. Bir şiddetli rüzgâr, bir büyük dalga, onlar için korkunç saldır bir şey olmalı. Hem artık sezon da bitti, Kos’taki ışıkları da yazın gibi değildir. O gün benim gördüğüm insanlar, zayıf ışıklara doğru ilerlerken ne kadar çaresiz hissetmişlerdir bilemiyorum.
 マリーナへ向かって歩いているとき、浜辺では空気の抜けたゴムボートを、脱ぎ捨てられた救命胴衣を見かけました。このボートに乗った人たち、あの救命胴衣を付けた人たちが無事コス島にたどり着けたことを願わずにはいられません。この浜辺から対岸にあるアクヤルラル(トルコ・ボドルムの街区)はとても近く見えます。そう、頑丈なフェリーに乗れば実際に近い。30分と言ってるあいだに景色を見たり、写真を撮ったり、自撮りしたりしている間に着いてしまうでしょう。けれど夜、暗闇のなかを小さなゴムボートに乗っている難民たちにとって5海里、約10キロの距離さえ信じられないくらいに長く、遠いことでしょう。おまけにあのゴムボートの下には死さえあり得るのです。ちょっとした強風、ひとつの大きな波は、彼らにとって恐怖の襲撃に違いありません。そのうえもはや観光シーズンも終わり、コス島内の電灯も夏のように煌々とは照っていないでしょう。あの日、わたしが見た人たちがぽつぽつと灯る明かりに向かって進んでいくときどれほど心細く感じたか、わたしには想像もつきません。

    Amerika’da Obama’nın Demokrat Partisi Suriyeli mülteciler daha çok kabul edelim derken (yine de sadece 10 bin kişi) Cumhuriyetçi Partisi Suriyeli mültecileri kabul etmeyeceklerini belirtti, hem de Paris’teki terör olay ile ilişkilendirerek! (Hatırlamakta fayda var o terörist içinde Suriyeli yoktur, Fransız ve Belçikalı vardı.) Avrupa ülkeler de artık kapıyı kapatmaya başladı. Türkiye içinde ise 2 milyona yakın Suriyeli mülteciler kalmakta. (Bu rakam, kayıtlı olan mültecilerin sayısıdır.) Ama Japonya? Maalesef insanlıktan en uzak davrananlardandır ki şu ana kadar 60 kişinin mülteci başvurusunu yaptığı halde sadece ve sadece 3 kişi kabul edilmiş. 
 アメリカではオバマ大統領の民主党がシリア難民をよりたくさん受け入れましょうと言っていますが(それでも1万人)、共和党はシリア難民受け入れ拒否を明らかにしました。しかもパリで起きたテロ事件に関連させて!(思い返してください、あのテロリストたちのなかにシリア人はいませんでした。フランス人とベルギー人がいたのです。)ヨーロッパの国々ももはや国境を閉じ始めています。トルコ国内には2百万近いシリア難民が滞在中です(この数字は登録されている難民の数)。でも日本は? 残念ながら人道からもっとも離れたところにいる国のひとつで、これまでに60人の難民申請があったにも関わらず、わずか3人が受け入れられました。

    Suriyeli mülteciler, dilenci değiller. Geleceği olanlar o geleceği yaşamak için ülkeden kaçmışlar veya ailesi tarafından gönderilmişler. Ben de kendi gözümle gördüm, Kos’a varanlar hepsi genç insanlar. Gördüğüm kadarıyla yaşlılar yoktu. Gençler, genç karıkocalar ve çocuklar, bebekler… Kimse kendi ülkesini terk etmek istememiştir ama yaşamak için kaçmak zorunda kalmışlardır. Keşke böyle olmasaydı ama şu an Suriye yaşanabilecek yer değil. Amerika koalisyon adına bomba atıyor, Rusya bomba atıyor, Esad’ın Suriye Silah Kuvvetleri Suriyeli halk öldürüyor, bu durumda ne yapısınlar? Kaçmak, yaşamaya çalışmak demektir onlar için. (Aşağıdaki fotoğraf: Kos'ta gördüğüm bir duvar yazısı)
 シリア難民は物乞いではありません。未来のある人たちが、その未来を生きようとして祖国から逃げ出してきた、あるいは家族によって送り出されてきたのです。わたしも自分の目で見ました。コス島にたどり着いた人たちはみんな若者でした。わたしが見た限り年老いた人はいませんでした。若者たち、若い夫婦、子どもたち、赤ちゃん……。誰も自分の国を捨てたいなどと思いません。けれど生きるために逃げなくてはならなかったのです。こんなふうにならなければ良かった。でも、いまシリアは暮らしてゆける場所ではありません。アメリカは有志連合の名のもとに空爆しています。ロシアも空爆しています。アサド軍は国民を殺しています。この状況で彼らはどうすべきですか? 逃げることは生きようとすることなのです、彼らにとって。(写真はコス島で見かけた落書き)

    Japonlar için not: Bomba atmayı desteklemektense Suriyeliler için bağış yapmak daha iyidir: http://www.jawfp.org/lp/helpsyria/
 日本人のためのメモ:空爆を支持するくらいならシリア人のために寄付する方がよっぽどマシです:http://www.jawfp.org/lp/helpsyria/

    Şimdi Atatürk’ün sözü daha da ağır geliyor: Yurtta sulh, cihanda sulh. Japon Anayasası'nın 9.uncu maddesi de.

 いま、アタチュルクの言葉が重みを増します:祖国に平和を、世界に平和を。日本国憲法第9条も。

2015-10-18

Suriye mültecilerini yakından hissetmek. / シリア難民を身近に感じること。

Bir Almandan bizzat duyduğum bir hikaye:
あるドイツ人から個人的に聞いた話です:

Şu an onun evinde bir Suriyeli kalıyormuş.
Bu kişinin memleketi, geçen Rusya’nın tam bombaladığı şehirmiş.
O, bizim bildiğimiz rotadan Almanya’ya kadar gelmiş, Suriye - Türkiye - küçük bot ile Yunanistan - Makedonya - Sırbistan - Maceristan - Avusturya - Almanya.
Ve şimdi bu Almanın evinde kalıyormuş. (Bunu duyduğumda acaba gönüllü olarak öyle birşey mi kabul etmiş diye düşünüyordum.)
いま、彼の家にひとりのシリア人が滞在しているそうです。
この人の故郷は、このあいだロシアがまさしく空爆したその街だそう。
彼は、周知のルートでドイツまで来たのです。シリアートルコー小さなボートでギリシャーマケドニアーセルビアーハンガリーオーストリアードイツ。
そしていま、このドイツ人の家に滞在しています。(これを聞いたとき「もしかしてボランティアでやっているのかしら」と思いました。)

Bu Alman (erkek), eşi ve bir kız çocuğu (10 yaşlarında) ile beraber yaşıyor ve bir Suriyeli evine almış.
Evdeki herkes işe veya okula gittiği için gündüz evde kimse kalmıyor, Suriyeli biri tek başına evde kalıyor. O yüzden evdeki herşeye post-it yapıştırmış Almanca öğrensin diye. Bir de ona bir iPad vermiş evdeyken hem sıkılmasın hem de internetten de Almanca öğrensin diye. (Bu Suriyeli, gerçekten internetten Almanca öğretebilecek birini bulmuş ve öğreniyormuş.)
このドイツ人(男性)は、妻と娘(10歳くらい)といっしょに暮らしており、ひとりのシリア人を家に迎えました。
家のみんなは仕事や学校に行くので、昼間は家に誰も居なくなります。シリア人の子はひとりで家に残ります。なので、家にあるあらゆるものにポストイットを貼付けたそう、ドイツ語を覚えてほしいと。また彼に iPad を渡したそう、家にいるとき退屈しないように、そしてインターネットからもドイツ語を勉強できるようにと(このシリア人は、本当にインターネットでドイツ語を教えてくれる人を見つけ、勉強しているそうです)。

Bu Suriyeli biri, memlekette yaşarken hiç de fakir biri değilmiş, tam tersine zengin ailenin çocuğuymuş.
Ama Suriye’de iç savaş ve hava saldırısı başladıktan sonra ailesi evlatların geleceğini düşünmüş ve bu çocuk (23 yaşındaymış) başta olmak üzere abisi ve kardeşini memleketten göndermiş.
Memlekette hala babası, annesi, ablası, kız kardeşi ve eşi (!) yaşıyormuş - Rusya’nın hava saldırısından kaçmak için şehirdeki evden kaçmış, banliyodaki evde yaşıyormuş.
このシリア人は、故郷で暮らしているとき決して貧乏な子ではありませんでした。むしろその反対でお金持ちの家の子だったそうです。
けれどシリアで内戦と空爆が始まって、彼の家族は子息の未来のことを考え、この子(23歳だそう)と彼のお兄さん、弟を故郷から送り出したのだとか。
故郷にはまだお父さん、お母さん、お姉さん、妹、そして妻(!)が暮らしているそう。ロシアの空爆から逃れるため街の家を離れ、近郊の家で暮らしているとか。

Bu Alman de onun hikayesini duyunca bir şekilde ona yardım edemez miyiz diye düşünüyor. Tabi ki bütün ailesi kaçabilsin ama önce eşini Almanya’ya getirecez miyiz diye.
このドイツ人も、彼から事情を聞いてなんとか彼を助けられないかと考えています。もちろん彼の家族みんなが逃れられれば良いのだけど、まずは奥さんをドイツに連れて来られないかと。

Tam bu hikayeyi duyduğum gün, Twitter’de şöyle tweetler gözüme çarptı.
まさしくこの話を聞いたその日、Twitterで次のようなツイートを見かけました。
Ege Denizi'nin doğunda bulunan Midilli Adası'na geçtim. 10 kilometreden fazla uzakta, Türkiye kıyısından iki botun dalgalı deniz içinde yaklaştığını gördüm. İnce lastik ve plastik tahta ile yapılan 8 metrelik bota can yeleğini giyen 40 kişiden fazlası binmiş.

''Burası Yunanistan mı?'' Bot sahile yaklaşınca genç biri bana bağırdı. ''Yunanistan!'' diye cevap verince bottan sevinçli haykırı duyuldu. İnsanlar ağlayarak kuçaklaştı, sahile çökerek dua ettiler. 1 yaşından küçük olan en azından 4 kişi vardı.

Sahile vardıktan sonra da zorluklar onları bekliyor. Mülteci Kayıt Ofisi daha 60 kilometre uzakta. Yaşlılar ve çocuklar için oldukça zor mesafe. Sabah saat 4, sokak lambaların altında çocuğunu ortaya alarak uyuyan bir grup vardı. Hava karardıktan sonra denizden geçmişler, adaya vardıklarında gece saat 2 idi. Hava 14 derece. 

Almanya'ya varsalar bile hemen içeriye giremiyorlar. Almanya'nın güneydoğusunda bulunan 100 metrelik köprü, pasaport kontrolünü bekleyen yüzlerce kişi ile dolu. Hava 10 derece. Bir Suriyeli erkek: ''2 gün ve 10 saat bekleyip sıranın başına geldim.'' Yine de Almanya'ya girmeyi büyük sevinçle karşıladı.

Almanya ve Avusturya sınırında bulunan Passau şehri'ne mesela 20 yaşından küçük biri gelirse belediye onlara barınak, yemek ve harçlık (haftalık 10 avro) veriliyor. Ondan sonra Alman ailelerinde yaşama fırsatı veriliyor, okulda da Almanca dersleri alabiliyorlar. Yetişkin içinde başka bir program mevcut.

* * * * * *
Evet, sanıyorum ki, bu Alman ailesi Almanya’nın Suriye mültecileri programı kapsamında bu Suriyeli çocuğu evine almıştır. (Bu arada bu Alman, Hamburg'ta oturuyor, Almanya'nın kuzeyinde. Avusturya sınırından oldukça uzak.)
Düşündüm, biz aynı şey yapabilir miyiz?
そう、想像するに、このドイツ人の家族は、ドイツのシリア難民プログラム内でこのシリア人を家に受け入れたようです(ちなみに、このドイツ人はハンブルクに住んでいます、ドイツの北の方。オーストリアとの国境からはかなり離れています)
考えてしまいました。わたしたちは同じことができるでしょうか?

Geçen Japon bir sanatçı, Suriye mültecileri konusunda acımasız metinli resim Yayınlanmıştı: ‘‘Hiçbir sıkıntı çekmeden istediğim gibi yaşamak istiyorum başkaların parası ile. Evet aklıma bir fikir geldi: Mülteci olacağım.’’ diye.
先日、日本のあるアーティストがシリア難民をテーマに残酷な文章をつけた絵を発表しました:「何の苦労もなく、生きたいように生きていきたい、他人の金で。そうだ難民しよう」と。

Bu resimi gördüğümde ne hissettim kelimeler ile anlatamam.
Ne demek ‘‘istediğim gibi yaşamak istiyorum’’, ne demek ‘‘mülteci olacağım’’ !!!
Bu resimi çizenin hayal gücü o kadar fakir ki, Suriye’de olup bitenlerini hiç hayal bile edemiyor olmalı.
あの絵を見たときの気持ちは、言葉では表せません。
何が「生きたいように生きていきたい」なのか、何が「難民しよう」か!
あの絵を描いた人は想像力の欠片もないから、シリアで起こっていることに思いが及ばないのに違いありません。

Şu an Almanın evinde kalan Suriyeli çocuk, daha önce Suriye’de mutlu mutlu yaşıyordu. Fakat bir gün kendi ülke savaş haline geliyor, hayat tamamen değişiyor. Evladını yaşatmak için ailesinin onu yurtdışına göndermek son ümidi gibi geliyor bana.
いま、ドイツ人の家で暮らしているシリア人の子は、以前はシリアで幸せに暮らしていたのです。けれど、ある日自国が戦争状態になってしまった。生活が完全に変わってしまったのです。子息を生かすために家族が彼を外国に送ったことは、最後の望みのような気がします。

Böyle insanları, biz eve alabiliyor muyuz?
こんな人たちを、わたしたちは家に迎え入れられでしょうか。

İzmir’deyken ‘‘Kanepe Şörfçülük’’ yapıyorduk: Yurtdışından, Türkiye içinden gelenleri misafir olarak eve alıp kendi kültürümüzü, kendi hobimizi paylaşıyorduk. Onlar ile sohbet ede ede çok şey öğrenebildik. Ama bu sadece 2-3 gün, en fazla 1 haftalık birşeydi.
Şimdi bu Alman, muhtemelen uzun süre bu Suriyeli çocuğu evde ağırlayacaktır. En azından bir sene boyunca.
イズミルに住んでいた頃、カネペ・サーフィンをやっていました。外国から、トルコ国内からやってくる旅行者をお客さまとして家に迎え、文化や趣味をシェアしていました。彼らとおしゃべりするほどに、たくさんのことを学ぶことができました。けれど、それはわずか2-3日のこと。最高でも1週間のことです。
いま、このドイツ人はおそらく長期間このシリアの子を自宅に住まわせるでしょう。少なくとも1年間は。

Şu an 4 milyondan fazla Suriyeli mültecileri var ve 2 milyondan fazla mülteci Türkiye’de kalıyor. Bu da normal değil ve sadece Türkiye’de halledebilecek sorun da değil.
現在、400万人以上のシリア難民がいます。そして200万人以上がトルコ国内に滞在しています。これも普通の状態ではありませんし、トルコだけで解決できる問題ではありません。
Biz ne yapmalıyız? Risk var tabi. Politikacılar ''Uluslararası Toplum'' kelimesini kolayca kullanırlar. Fakat bu kelimeyi kullanırken biz bu sorumluluğu, bu yükü paylaşmalıyız. Biz hazır mıyız? Herşey oradan başlayacaktır.

2015-10-16

Dağlarda saklı tarihsel miras / 山あいに潜む歴史遺産

    Haziran ayında ‘‘Kahverengi tabelalar izleyerek…’’ yazısında yazmıştım. Türkiye’de ‘‘İnsan dolaşınca arkeolojik sit alanlarına varır’’ diye. Bu hissi birkez daha yaşadım. Bu seferki istikametimiz Pınara, Letoon ve Ksantos.
 6月に「茶色の標識を追いかけて……」という投稿で書きました。トルコでは「人が歩けば遺跡に当たる」と。この感覚、またまた感じてしまいました。今回の目的地はプナラ、レトゥーン、クサントス。

    Letoon ve Ksantos (soldaki fotoğraf), 1988 yılından beri Dünya Mirası listesinde yer alan Likya’nın önemli kentlerindendir: Letoon Likya’nın dini merkezi, Ksantos ise Likya’nın başkenti. İkisinden de tarih ve sanat açısından değerli eserler çıkmış fakat onları kendi mekanlarında görmek mümkün değil maalesef. Mesela Ksantos’ta bulunmuş ‘‘Nereidler Anıtı’’ 1988 yılında Londra’ya götürüldü, şu an İngiliz Müzesi’nde. At arabası başta olmak üzere dikkat çekici kabartmalar bulunan, hatta en güzel mimar örneklerinden birisi olan Payava Lahdi de şu an İngiliz Müzesi’nde. Doğu bazilikası (Doğu kilisesi)’nin zemininde inanılmaz güzel mozaikler var ama güneşten soldurmasın diye muşamba ve küçük taşlar ile kaplı. Bir gün Efes yamaç evleri gibi üstü tamamen kapatılırsa belki o güzel mozaikleri görebiliriz. Letoon, bir bakışta bana çok ilginç gelmediği için çok da gezmedim. Sadece tapınakta güzel mozikler (aşağıdaki fotoğraf) olduğunu duydum ve koşa koşa bakmaya gittim AMA bunun gerçeği Fethiye Müzesi’ndeymiş, benim koşmama neden olan mozaik ise gerçeğin kopyasıymış! (-_-;)
 レトゥーンとクサントス(上の写真)は、1988年以来世界遺産リストに名を連ねるリュキアの重要な街。レトゥーンはリュキアの宗教的中心地、クサントスはリュキアの首都です。両方とも歴史的・芸術的観点から見て価値のある出土品がありますが、それらを当地で見ることはできません、残念ながら。たとえばクサントスの〈ネレイド記念堂〉は1988年にロンドンへと運ばれ、現在は大英博物館にあります。馬車をはじめ興味をひくレリーフが施され、そのうえ最も素晴らしい建築例のひとつでもある〈パヤヴァの墓〉も大英博物館に。東教会の床には信じられないほどの美しいモザイクが施されていますが日光で褪せないようにとシートと砂利で覆われています。いつかエフェソスの〈丘の上の住宅〉のようにこのエリアが完全に覆われれば、もしかしたらあの素晴らしいモザイクを見ることができるかもしれません。レトゥーンは、一目見てそれほど興味を引かなかったのでそれほど歩き回りませんでした。ただ寺院にキレイなモザイク(写真)があると聞いて小走りに見に行ったのですが、その本物はフェティエ美術館にあるのだとか。走って見に行ったモザイクはレプリカでした!(-_-;)

    Pınara da bir Likya kenti ama bu seferki gezmede bizi en çok etkileyen yerdi. Fethiye - Kaş karayolundan içeriye sapıp Minare köyünden dağ yoluna girdikten birkaç dakika sonra önümüze büyülü etkileyici bir manzara (yukarıdaki fotoğraf) yayılmaya başladı, sanki Hayao Miyazaki’nin ‘‘Gökteki Kale Laputa’’sı, sanki ‘‘Yerdeniz’’ öykülerinde bulunan bir yer… Güvercin yuvası şeklinde yüzlerce kaya mezarının bulunduğu dağ, eşimin ifadesi ile ‘‘Antik dönemdeki TOKİ evleri’’, aynı zamanda Pınara kentinin aklopolü. Kentin çevresinde dağ yürüyüşü yaparcasına yeşillikler ve çam kokusu içinde gezdik. ‘‘Kral mezarı’’nın da bulunduğu kaya mezarları, çeşit çeşit lahit mezarlar, agora, odeon vb. güzel bir şekilde günümüze kalan antik kenti zaman yolculuğu yaparmışçasına gezebildik. 
   Biz hep Letoon ve Ksantos adını duyuyorduk, Pınara adını hemen hemen hiç duymadık ama bizim için en etkileyici yer burasıydı.
 プナラもリュキアの街のひとつですが、今回の観光でわたしたちが一番気に入った場所。フェティエーカシュを結ぶ主要道路から外れ、ミナーレ村から山道に入って数分後、目の前に神秘的で印象的な景色(上の写真)が広がり始めました。まるで宮崎駿の『天空の城ラピュタ』のような、まるで『ゲド戦記』の物語に出て来る場所のような……。鳩の巣のカタチで何百もの岩窟墓が掘られた山、夫の表現で言えば「古代のTOKI(トルコの住宅プロジェクト)住宅」は、同時にプナラの街のアクロポリス。その周りでトレッキングをするように緑と松の匂いのなかで歩き回りました。〈王の墓〉も見られる岩窟墓、数々の石棺、アゴラ(市場)、オデオン(劇場)など、素晴らしいカタチで現在に残る古代都市を時間旅行をするがごとく見て回れました。


    Fethiye - Antalya arasında 88 antik kent bulunmaktaymış ama burası ‘‘Pınara’’yı hiçbir şekilde kaçırmamanızı tavsiye ederim. Dünya mirası değil deyip pas geçmeyin sakın! (Bir gün mutlaka dünya mirası listesine girecektir!)
 フェティエとアンタルヤのあいだには88もの古代都市遺跡があると言われますが、ここプナラはゼッタイにお見逃しなく。世界遺産じゃないし、なんて言って通り過ぎないでくださいよ!(いつかきっと世界遺産リストに名を連ねるはずです!)

Kaya mezarı ve lahit mezar - 岩窟墓と石棺

Yürüyüş botu ile gitmek lazım tabi.
もちろん、トレッキングブーツで行かなくちゃっ!

Kaya mezarı - 岩窟墓

Yukarıdan bakabilecek köy ve dağ manzarası da güzel...
上から見晴らす村と山の景色も美しい。

2015-08-04

Lezzetli yemek, zahmetli yemektir. / おいしい料理は、手間がかかる料理である。

    Bu sefer güzel makale bulduğum için onu çevirdim.
    今回は良い記事を見つけたので、それを翻訳しました。
Kyoto-jin blog: Myoshin-ji Taizo-in, Daiko Matsuyama http://www.trip.kyoto.jp/kyotojin/matsuyama_daiko/node_9467/
**********************
    Dün Taizo-in’in yanında bulunan Çalışma Dojosunda düzenlenen ‘‘Kōtai Furumai / görev devretme  ağırlama töreni’’ adlı etkinliğe katıldım.

    Zen okulunun Çalışma Dojosunda yılda iki kere oğlanüstü çalışma süresi var. Bunun bitişinde dojodaki çeşitli görevler devrediliyor. 6 ay boyunca (emek verdiğiniz için) teşekkür ederiz, bundan sonraki 6 ay için (emek vereceğiniz için) şimdiden teşekkür ederiz anlamında Unsui’lerin (Sadhana rahipleri) gönülden geleni yaptıkları yemekler sunuldu. Son zamanlarda dünyaca vejetaryen çoğalmakta da Shōjin-Ryōri / Budist mutfağı ve vejetaryenilik veya veganlık, tamamen farklı. Shōjin-Ryōri, sadece sebze kullanılan yemek değil. ‘‘Shōjin - diğer düşünceleri bırakıp Budizm sadharasına odaklanmak’’ denmesinin sebebi var.

    Evveli Sōtō Zen Okulunun kurucusu Dōgen, Çin’e gittiğinde mutfak işleri tam Budizm / Zen pratiği için en uygun çalışmalardan biridir diye ‘‘TENZO KYŌKUN’’ adlı kitap bile yazmış. Shōjin-Ryōri, Zen öğretimini gerçekte temsil eden / örnekleyen birşey olması gerekmekte. Malzeme başta olmak üzere ne su ne de odun israf eder. Hem yemek yiyen hem de pişiren birbirlerine saygı gösterir. Çok tatlandırmadan malzeme kendisinin tadını önemseyerek pişirir. Shōjin-Ryōri, oldukça zahmetli yemektir denir. Dün yediğim tüm yemekler, Nama - fu / taze glüten kek dışında hepsi ev yapımı olduğunu duydum.

    Basitçe lezzetli olması istenir.
    Az zahmetli olması istenir.
    Yemeklerin olmasına şükür etmeden yemek yenir.
    Şimdi böyle oldu.

    Çalışma Dojosunda klima yok. Sivrisinek de çok.

    Fakat Unsun’lerin gönülden geleni yaptıkları Shōjin-Ryōri, herşeyin en güzeliydi.
**********************

    Japonya’dayken ben de Zen mutfağı hakkında bir TV programını izlemiştim: orada bal kabağı pişiriyordu. Tencereye bal kabağı, azcık su ve bir tutam tuz koyup yavaş yavaş pişiriyordu. Vakit alıyor böyle pişirince. Fakat bal kabağının gerçek tadını ortaya çıkarabiliyordu böylece. Ondan sonra kendim aynı şekilde pişirmeye denedim, inanılmaz güzel olmuştu.
 日本にいるとき、わたしも精進料理についてあるテレビ番組を見たことがあります:そこではカボチャを料理していました。鍋にカボチャとほんの少しの水、そしてひとつまみの塩を入れてゆっくり、ゆっくりと料理していました。時間がかかります、こんなふうに料理すると。けれど、カボチャの本来の味を引き出すことができていました。その後、自分でも同じように料理してみました。信じられないくらい、おいしくできました。

    Burada da yazıldığı gibi hızlı, kolay ve zahmetsiz yemek bekleniyor artık. Böylece gerçek lezzetten uzaklaşıyoruz maalesef…
Ama Türk mutfağında da bayağı Shōjinlik olduğu kanısındayım. İmam Bayıldı, yaprak sarması, enginar pilavı misali misali…
 ここでも書かれているように、手早く、簡単で、お手軽な料理が望まれています。こうしてわたしたちは本当の美味しさから遠ざかっているのです、残念ながら。
 でも、トルコ料理って、かなり精進料理的だと感じています。イマムバユルドゥ、ヤプラック・サルマス、アーティチョークのドルマなどなど……。

    Yazın yemek pişirirken kavuruyoruz ama alın teri ile yapılan yemek kadar lezzetli olan yoktur! (Bugün bunu düşünerek yemek yapacağım :D )
 夏、料理をするともんのすごーく暑い! ですが、額に汗して作られた料理ほど美味しいものはないはず!(きょうはこのことを考えながら料理します。)

2015-06-11

Kahverengi tabelalar izleyerek... / 茶色の標識を追いかけて……

    Japon atasözünde ‘‘İnu mo arukeba bou ni ataru / Köpek dolaşınca sopaya vurur’’ denir ama Türkiye’de ise ‘‘İnsan dolaşınca arkeolojik sitlere varır’’ diyebiliriz. Nereye giderseniz gidin, oralarda mutlaka eski kalıntılar vardır.
 日本のことわざで「犬も歩けば棒に当たる」と言いますが、トルコでは「人が歩けば遺跡に当たる」と言えます。どこへ行かれようがどうぞ行ってください、その辺りにはきっと古き時代の名残があるはずです。

    Türkiye’de UNESCO Dünya Mirası listesine giren ancak 13 yer var: İtalya (50), Çin (47), İspanya (44), Almanya ve Fransa (39), Meksika ve Hindistan (32)… bu ülkelere kıyasla az diyebilirsiniz ama bunlar politika gücü ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Neden? Örneğin Efes’i biliyorsunuz, Antalya’daki Aspendos Kenti Tiyatrosu genişçe bilinen yerdir, Trabzon’da bulunan Sümela Manastırı da epey ünlü ve dünyadan turist yağıyor. Pamukkale’nin hemen dibinde bulunan Laodikeia ise 5 kilometrekarelik alana yayılan, Anadolu’nun en büyük stadyuma sahip olan Antik kenttir. Ama bunların hepsi UNESCO Dünya Mirası Geçici listesinde (Toplam 62). Eğer Türkiye’nin politika gücü, Avrupa’da daha etkileyici olsaydı bunlar çoktan Dünya Mirası listesinde yer alırdı kanımca.
 トルコにはユネスコの世界遺産リストに入る、わずか13の場所があります。イタリア(50)、中国(47)、スペイン(44)、ドイツとフランス(39)、メキシコとインド(32……、こうした国々と比べると少ないと言えるでしょう。でも、これは政治的な力に関係があるとわたしは考えています。どうしてかって? たとえばエフェスをご存知でしょう。アンタルヤのアスペンドス劇場は広く知られる場所です。トラブゾンにあるスメラ修道院は非常に有名で世界中からツーリストが訪れます。パムッカレのすぐ近くにあるラオディケアは、5キロ平方メートルの空間に広がる、アナトリアで最も大きなスタジアムを擁する古代都市です。けれど、これらはすべてユネスコの世界遺産暫定リストの中(合計62)。もしトルコの政治的な力がヨーロッパでもっと影響力を持っていたら、これらはずっと以前に世界遺産になっていたでしょう、私見ですが。

    Bu sefer benim vardığım arkeolojik sitin adı, ‘‘Alinda’’. Aydın ili, Karpuzlu İlçesinde yer alan önemli Karya kentlerinden biri. İzmir - Göcek arasında gidip gelirken hep görüyorduk kahverengi tabelada ‘‘Alinda’’ diye. (Türkiye’de kahverengi tabela, tarihsel yerler işaret eder.) Ve hep gitsek mi acaba diye diye geçiyorduk da bu sefer gerçekten yoldan saparak gittik. Aydın - Muğla karayoludan içeriye yaklaşık 25 kilometre, Karpuzlu ilçe merkezinin hemen arkasında büyük taşlar ile yapılan sur görünüyor. Yukarıda bulunan tiyatronun kapı ise hiç eskimiş gibi durmuyor. Karyalıların tiyatroda oturup eğlendiği günler çok da uzak değilmiş gibi geliyor.
    Burası Dünya Mirası değil, geçici listesinde de yer almıyor fakat ziyeretçiyi hiç de hayal kırıklığına uğlatmıyor. Ta Japonya’dan gelen turistler buraya gelsin demem de Türkiye’de oturanlar Aydın - Muğla yolundan geçiyorsa uğlayabilecek yerlerinden biridir kesinlikle. İnşallah ilerde tanıtım tabelalar da olur, daha güzel bir yere dönüşür…

 今回、わたしが訪ねた遺跡の名前は〈アリンダ〉。アイドゥン県カルプズル郡にある、重要なカリア都市のうちのひとつ。イズミルとギョジェキを行ったり来たりするときいつも目にしていた〈アリンダ〉という茶色の標識(トルコでは茶色の標識は歴史的な場所を表しています)。そして、いつも行ってみようかしら? と言いながら通り過ぎていたのですが、今回は本当に道を外れて行ってみました。アイドゥン~ムーラ道から外れて約25キロ。カルプズル郡の市街地のすぐ裏手に大きな石を使って作られた壁が見られます。上にある劇場の入り口は、まったく古びた気配もありません。カリヤ人たちが劇場に座って楽しんだ日々はそれほど遠くないかのようです。

 ここは世界遺産ではありません。暫定リストにも名を連ねていません。けれど、訪れる人を決して落胆させません。遠く日本からやってくる旅行者に来て欲しいとは言いませんが、トルコに住んでいてアイドゥン~ムーラ道を通るなら、ぜひ立ち寄ってみたい場所のひとつ。近い将来、案内板なども充実すれば、もっともっと素敵な場所になるはずです。


Alinda'da gördüğüm yusufçuk? Yoksa kelebek? / 〈アリンダ〉で見かけたトンボ? それとも蝶々?

renkli süne? sevişmekte :) / カラフルなカメムシ? 繁殖活動中。

Yakındaki evlerin bahçe duvarında Alinda taşları kullanılmakta. / 遺跡近くの家々の塀にはアリンダ遺跡の石が使われています。


※ Burada kullandığım tüm fotoğraf, Alinda'da çektiğimdendir. / ここで使用している写真はすべて〈アリンダ〉で撮影したものです。

2015-06-03

Gemiler Adası ve Tlos / ゲミレル島とティロス

    Göcek / Muğla yayınlarında Likya kalıntıları başta olmak üzere pekçok tarihsel yerler bulunmakta ve geçen ay nihayet Gemiler Adası ve Tlos’u gezme fırsatını yakaladık. İkisi de beklediğimizden daha çok güzeldi ve muhteşem vakit geçirebildik.
 ムーラ県ギョジェッキの近くにはリュキア遺跡をはじめ、多くの歴史的な場所があり、先月やっとゲミレル島とティロス遺跡をめぐる機会に恵まれました。双方とも想像していたよりずっと素敵で、素晴らしい時間を過ごすことができました。

    Gemiler Adası (Gerçek adı ‘‘Gemile Adası’’ imiş ama herkes Gemiler Adası der nedense): Fethiye’nin güneyinde, Kayaköy’ün tam arkası gibi bir yerde bulunan bu ada, Bizans İmparatorluğu’na tarihlenen (5. yüzyıl ile 11. yüzyıl arası) kilise kalıntıları bulunmakta ve o dönemdeki hac yolunun biri olarak düşünülmekte. Hem ben de gittiğimde öğrendim de Japonya ile bir ilişiki bile mevcut! Osaka ve İstanbul arasındaki mesafe yaklaşık 9000 kilometre. Ve de burası İstanbul, Kapadokya, Efes, Pamukkale gibi Japonlar tarafından bilinen yer de değil. Acaba ne ilişiki var? Sürpriz! Burada kazı çalışmalar yapan, Japonlar imiş! 1991 yılından araştırmaya başlayıp sanırım 2005 - 2006’ya kadar kazı çalışmaları yapmışlar. Japonya’nın ta ötesinde, Akdeniz’de yer alan küçücük bir adada Japonların harcadığı emeklerine rastlamak, o eski kalıntıları ile beraber beni epey duygulandırdı.
Kazı çalışmalar hakkında Japonca makale: http://goo.gl/ckrh6c
İngilizce makale: http://goo.gl/57hQmw
    Bu arada Gemiler Adası’na, Fethiye’den veya Öldeniz’den çıkan günübirlik tekne turları ile gidilebilir.
 ゲミレル島(本当の名前は〈ゲミレ島〉だとか、でもみんなゲミレル島と言います、何故だか):フェティエの南、カヤキョイのちょうど裏手といった辺りにあるこの島はビザンツ帝国時代の(5世紀から11世紀の間)教会遺跡があり、当時の巡礼道のひとつとして考えられています。そのうえ、わたしも行ってみて知ったのですが日本との関係さえもあるのです! 大阪ーイスタンブル間の距離は約9000キロ。しかも、ここはイスタンブルやカッパドキア、
エフェス、パムッカレといった日本人によく知られた場所でもありません。一体、どんな関係が? なんと、ここで遺跡発掘を行ったのは、日本人なのです! 1991年から調査が始められ、おそらく2005年~2006年頃まで発掘作業を行ったようです。日本から遠く離れた地中海にある小さな島で、日本人が費やした努力に遭遇すること、それは遺跡とともに、わたしをとても感動させてくれました。
発掘調査に関する日本語の論文:http://goo.gl/ckrh6c 英語の論文:http://goo.gl/57hQmw
 ところで、ゲミレル島にはフェティエ、あるいはオルデニズから、デイリーボートツアーで行くことができます。
写真:第三聖堂にある説明板には「フェティエ博物館と日本人考古学者の共同で発掘作業が行われています」と書かれています。

    Tlos: Fethiye’nin yaklaşık 40 kilometre doğusunda bulunan, Likya’nın en önemli yerleşimlerinden biri. Bu bölgelerde Likya’nın güzel kalıntıları olduğunu biliyorduk ama Tlos’un bu kadar görkemli ve göz alıcı yer olduğundan hiç haberimiz yoktu. Araba ile incecik köy yolunda giderken - arada köyde yaşayan, otostop çeken yaşlı teyzeyi de arabaya aldık - aniden böyle muazzam antik kentin karşımıza çıkacağı nasıl tahmin edebiliriz ki. Likya kaya mezarı, Osmanlı döneminde mezar üstüne yapılan kale, kilise, hipodrom, agora ve tiyatro… Hem çevresinde yemyeşil otların halısı görünmekte, dağ manzarası da süper… Mayıs ayında olduğu için çiçekler de renk katmıştı bu antik kente.
    Bu taraflarda Tlos dışında da Pınara, Xanthos, Letoon, Telmessos gibi Likya kalıntıları bulunmakta. Gittikçe yine burada yazmaya çalışırım :)
 ティロス(日本語では「トロス」と書くようですが、発音的には「ティロス」の方が近いです):フェティエの約40キロ東にある、リュキア連邦の最も重要な都市のひとつ。この地域にリュキアの素晴らしい遺跡があることは知っていましたが、ティロスがこれほどまでに見事で、見るものの目を奪う場所であるとは、まったく予想外でした。車で細い村道を行くときー途中で村に住む、ヒッチハイクをする年老いた女性を車に乗せましたー突如としてこのような
巨大な古代遺跡が目の前に現れるなんて誰が想像できるでしょう。リュキア岩窟墓、オスマン帝国時代に墓の上に作られた城、ヒッポドローム、市場、劇場……。しかも周りには緑のじゅうたんが広がり、山々の眺めも最高! 5月だったので、花々もこの古代遺跡に色を添えていました。

 この方面にはティロスのほかにもプナラ、クサントス、レトゥーン、テルメソスなどのリュキア遺跡があります。訪れたらまたここに書こうと思います。
写真:遺跡の周りに広がる緑のじゅうたん ♪

写真:教会。遠くの方で雨が降っています(ちょうどこの遺跡をめぐり終えた頃、雨が降り出して緑もいっそう鮮やかになりました)。